Neredesin ruhum? Özgürlük şarkıları kısık ama güçlü, hep bir ağızdan evrenin sonsuzluğunda yankılanırken. Sen neredesin? Neredesin ruhum? Ötekileştirmenin olmadığı, ütopya değil, şarkılar dökülüyor gözyaşlarından, düştüğü yerden tekrar dikilir. Şekilcilikten uzak, gerçek taleplerin can bulduğu alanlarda, tarihin akışına karşı ters yüzen, o cesur insanlar güneşe doğru yürürken sen neredesin ruhum? Onlarla birlikteyim. Senden çıkınca dağıldım. Aklım allak bullak. Artık o eski ben ben değilim. Adalet talep edilir... Fakat bu adalet kim adaletidir? Güçlünün, istemesini bilenin, ya da erdemli olan insanların enine boyuna tarttıktan sonra güçsüze, istemesini bilmeyen insana verilen adalet midir? Birincisi eğitimsiz, toplumsal sistemi birimlere kurum ve kuruluşlar ile yapılandırılmamış dogmatik düzeyde vicdanlara baskı oluşturulmuş ve siyasi erk kurulmuş, kas gücüyle sıkı sıkıya bağlı bir toplumun adalet mekanizması bir diğeri, hakkını istemesini öğreten eğitim sistemi sayesinde kişiyi, kurum ve kuruluşları sorgulayacak demokratik, kendi kendini geliştiren bireyler ve tabi ki gelişime açık bir toplum... Evet, istenç bizi, yani özneyi arayışa iter ve biz şu doğrunun farkındayız, adalet er ya da geç gerçekleşecektir. "Bireyler özgür istence sahip oldukça." Dikkatimizi bu yönde sabitledikçe. Adalet istencimiz adalet iklimini sağlayacak mıdır?
Can Ezgin
Telif Hakkı Saklıdır.
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder