Toplumlar monarşi rejimine doğru kapıyı araladığı gibi cereyanda kalabilir... Bilgi edinmek, merak duygusuyla yerinde soru sorabilme ile öğrenme eğilimine bağlıdır. Kısacası objektif olabilmek tartıp, ölçüp biçebilmek ve daha sonra değerlendirmeye almak, bilimsel bakış açısıyla mümkündür. Bilgi sadece tek başına bir şey ifade etmezken burada bilgiyi harekete geçirecek bireysel sağduyudan da söz edilebilir. Sonuçta bilgi edinmek, öğrenmek, öğrendiğini uyguluyabilmek bireyi ve toplumu nihai hedefe taşımakla ilgilidir. Bilgimizi besleyen bilimsel buluşlarken, bilgiyi şekillendirmek ve yerinde kullanıma sunabilmek için düşünen düşündüğünü açıkça söyleyebilen insanların özgür ortamlara ihtiyacı vardır. Bilginin önünü kesmek geleceğimizi ipotek altına almaktır. Bilgisizlik yozlaşamaya gidecek olan trene kesilen bilettir. Bilgi toplumu sosyoekonomik, teknolojik ve bir çok alandaki gelişmelerden haberdar olmak anlamına gelse dahi... Günümüzde bu tanım yeterli görülmemelidir. Bilgi size hangi trene bineceğiniz konusunda, binmeniz gerektiği konusunda yol gösteren temel etken olmalıdır. Yeri geldiğinde bilgi trenindeki gelişmelere ayak uydurmaya yatkın davranışlar geliştirmenin ötesinde bilimsel buluşlar ile bilim ve düşün dünyasına katkı sağlamaktır. Bilginin lokal kullanımı dünyadaki olumsuzluklara ivme katabildiği gibi genel anlamda panzehir de olabilir. Bu sebeple boş sorularla vaktimizi boşa harcayıp olacaklara teslim olmamaktansa bilgimize bilgi katarak sağduyumuzu konuşturmalıyız. Bilgi, insanı tutsak değil tam aksine fikri hür, vicdanı hür nesillerin yetişmesine olanak sağlayacağı gibi... Dünyanın her alanında sosyal dengeyi geliştirerek, kurabilme konusunda bizlere yol gösterici olmalıdır.
Can Ezgin
Telif Hakkı Saklıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder