Çocuklar her şeyi biliyor. İnanın buna! Dünyaya gözlerini açan bir yavrucak, avazı çıktığı kadar bilmem kaç oktav ağlıyor ya, bilmese başına gelecekleri sezmezse ne diye ağlasın, ortalığı yaygaraya versin? Biliyor, senin benim bilmediğimi biliyor. Ezeli ve ebedi kaderini biliyor. O güçlü sezgisiyle bu dünyanın ona göre bir yer olmadığını hissettiği için bahtsızlığına ağlamadan edemiyor. Çünkü, elinden sadece isyan etmek gelirken bu saçma sapan dünyaya geld iği güne kahrederek ağlıyor. O boncuk gözlerinden sırım sırım akan yaşlara ne demeli, ya o küçücük ağzını yırtarcasına açmasına ne demeli? Bu yumurcakların kesinlikle bildiği bir şey var. Kesinlikle, demedi demeyin... Gözümüzün önünde olup bitenlere karşı gösteremediğimiz o duyarlılığı şu yavrucaklar daha yolun başındayken gözetiyorlar ya helal olsun. Bilmek sadece öğrenmek olmasa gerek. Yani öğrenelim derken duyularımızı, insani hislerimizi öldüreceklerse bir kere daha düşünmeliyiz. İnsanlığı çok uzaklarda aramadan bu mesajlara kula...