Antik Yunan döneminde yaşamış olan Sokrates... Sosyal hayatımızda kullandığımız bilginin aslında, kültürel açıdan, bizlere herhangi bir şeyi sorgulama fırsatı tanımadan önümüze gelişi güzel konulduğunu bu düzeyde elde edilen bilginin ancak gündelik hayatımızda kendimizi ifade etmek için bizlere araç olarak sunulduğunu söylemeye çalışmıştır.
Buradan yola çıkarak şunu söyle biliriz. İnsan beyninin düşünsel anlamda gelişmesi için yaşanılan olaylar üzerinde etkisiz kalmayıp akılcı metotlar üzerinden akıl yürütmesi gerekir.. Bu tepki en açık biçimiyle soru sormaktan hiç bir zaman korkmamak ve çekinmemek anlamında açıklanabilir.
Bilgi kavramının kökenine indiğimizde karşımıza çıkan tablo da bilginin kendi içinde sonsuz diye bileceğimiz aşamalara bağlı süreçleri takip etiğini görüyoruz. Ve yeni öğrendiğimiz bilgi kırıntılarıyla aslında pekte fazla bir şey bilmediğimizi gözlemliyoruz.
Bu bakış açısını edindiğimiz zaman ne olur? Her şeyden önce bildiklerimizle yetinemeyeceğimizi anlamış oluruz. Bilginin değişime, gelişime ve etkileşime olanak sağladığını anlamış oluruz. Bu bakış açısı üzerinden olaylar karşısında sorgulayıcı metotlar ile olumlu yaklaşımlara dayalı çözüm odaklı düşünmeye çalışabiliriz. Artık anlayışlarımızda önyargılara yer vermeyiz. Kendimizi tanıma fırsatını edindiğimiz gibi çevremizi de daha iyi kavrama olanağına sahip oluruz. Düşündüğümüz bir çok konuya yaklaşırken neden ve niçin kelimeleriyle birlikte başlayan ve son bulan sorular sormayı ilke ediniriz.
Bilgiye dayalı olmayan görüşleri, düşünceleri önemsemeyiz. Bilgisizce yapılmak istenen işlerin dayanaksız olduğunu görünce bildiğimizi sandığımız herhangi bir şeyin hakkında hiç bir şey bilmediğimiz anlarız.
"Bildiğim bir şey varsa oda hiç bir şey bilmediğimdir." Sokrates
Can Ezgin
Telif Hakkı Saklıdır
Yorumlar
Yorum Gönder