Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ANLI GENİŞ ADAM

Sessizlik tanrısı çağırdı. Anlı geniş adama sonsuzluk ritüelini sessiz sessiz fısıldıyor. Sessizlik tanrısı anlı geniş adamı içine aldı. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır.

YAŞAMSAL ŞARTLANMA

Bireyin bakış açısı... "Dünya yuvarlaktır." Hayal dünyamızın ve açıklayamadığımız olaylar karşındaki duygusal tepkilerimiz toplumsal ve güdüsel (yaşamsal) şartlanmadır. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

VİCDAN BEYANI

Verilen sözlere, edilen yeminlere ne lüzum var. Vicdanlarında yeni satırlara, beyaz sayfalar açanlar toplumun hafızasını biçimlendirirken, insanın vicdanını hafife aldıklarını beyan etmiş olurlar. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

HAYAL

Gözler ürkek, umutlu. Ama geleceğinden değil. Geçmişinden umutlu. Yozlaştırmak kayalıklardan akan suları, oradaki canlılığı öldürmek, akarsuyu akarsu yapan o kayalıkları yok etmek. Yıkıp geçmek, hayatı canlı tutan sevdaları. Sevgiyi, insanı yok etmek. İnsanları güce tapmaları için o insanların içlerindeki ışığı söndürmek. Doğayı katletmek. Korkular korkular bir anda insanı panik yapar. İnsanın kendini toparlayabilmesi için hayal gücünün körelmemiş olması gerekli. Çünkü, mevcut sınırları aşan tek güç hayal gücüdür. Ne sermaye nede makine gücü, sadece hayal gücü. Çünkü, insan hayal ettiği sürece sınırlarını aşmasını bilecektir. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

TULPAR

Dizginleri kaptırmıştı. Kendinden ve dünyanın diğer geri kalanından haberi yoktu. Kimsecikler yokken belli günlerde sabahları çayırlara bırakıldığında... Çiğ taneleri taze çimenlere düşmüşken özgürlük, deli bir attı. Rüzgarda savrulan yelesiyle kanatlanır bulutların üzerinde uçardı. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

YÜK

Her şey insana yükleniyor. Sorumluluk duygusu bilişsel süreçte insanın dünyasına odaklanmıyor. Toplumsal yaşamımız içinden bireysel anlam da her şeyin ilk ilmeği olan insanı çekip alırsınız almaya... Hayatın içinden çıkarmış olduğumuz organik kavramların içini farkında olarak ya da farkında olmadan iyice boşaltıyoruz. Duyarlı olmamız yaşamı destekleyen unsurlara karşı sorumluk bilinci ile insan sıfatımızı karakterize ediyor. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

SEVGİ HIRSIZLARI

Hırsızlar var. Adi hırsızlar. Sevgi üretemedikleri için sevginin filizlendiği her şeyi kendilerine katmak istiyorlar. Düşünce ve fikir hırsızları. Zamanımız düşünce ve yeni fikirlere gebe bir çağ. Hiç bir çağda bu derece düşünce ve yeni fikirlere ihtiyaç duyulmamıştı. Ne bireysel anlamda ne de toplumsal anlamda. Sevgi tapınılası bir şey değil ki... Üzgünüm, insanlar sevgiyi tapınarak elde edeceklerine inandırılmış... Farkında mıyız? İnsanlarda doğuştan var olan sevgiyi adi hırsızlar sezdirmeden çalıyor. Bu, bugünün gerçeği olmamakla birlikte insanın toplumsallaşmasıyla başlayan ve günümüze kadar evrile evrile gelmiş ve devam eden bir süreç. Sömürgeci zihniyet. Gücü elinde tutuyor. Çünkü, gücü olmadığı an o çaldığı sevginin yerine tekrar sevgi koyamayacağını çok iyi kestiriyor. Sevgi... Yüreğimize yerleştirilen canın ayakta kalması, yaşantımızın devamını sağlayan doğanın olanakları arasında yankılanan güzelliklere zihnimizi vermekle yerini almalı. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

KENDİSİNDEN BAŞKASI

İnsanlık kardeşlik özlemiyle uyanmıştı o sabah... Küçük bir umut ışığı, güneş gibi doğduğunda insanlığın barış dolu geleceği için beyaz güvercinleri özgürlüğüne bırakacaktık. Gazze semalarında güneş birden bire karardı. Gelecek, barışçıl düşlerimizi insanlık adına dipsiz kuyuya itti. Düşman yine uyumuyordu. Karanlık eylemiyle kana buladı aydınlık düşlerimizi. Asıl düşman aynada duran kendisinden başkası değildi. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

TEKRAR TEKRAR

Bilge adamın ruhu. erdemler öğretisini içselleştirmesiyle beraber hiçbir şeyi hayretle karşılayamadığını günün sonunda görüyor. Sonsuz demekle yetinmeyi bildiğimiz uçsuz bucaksız evren, bilge adamın gözleri önünde büzüşüyor. Varlığın ezgisi duyulamazken büzüşen evren bilge adamın gözleri önünde tekrar tekrar dönüyor.    Can Ezgin         Telif  Hakkı Saklıdır

NE DESEM

Rüzgar mı desem, kasırga mı? Yoksa hortum mu? Önüne geleni önüne karmış... "Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete." Doğru şaşıp kalmış bu işe. Yalan tarumar etmiş sosyal hayatı. Güneş çoktan batıdan doğmuş. Dünyanın rengi solmuş. İt ürür kervan yürür demişler. Demişler de kalmışlar. Bir arpa boyu yol alamamışlar. İnsan onuruna gölge düşürüldü. Hazin türküler ağıtlara kurban verdiler. Yollar yakın, insan insandan uzak. Kafdağı düş perdesi ardına düştü. Gözü yaşlı analar evlatlarını dün toprağa verdi. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

EL KOYANLAR

Neye inandığını bilmiyorsan ahlak yozlaşmaya açıktır. İnancın içeriği somut çözümlere değil de yapay çatışmalara gebeyse orada ahlaktan söz ediyor olmamız iki yüzlüler balosuna davetiyedir. İnanç, geleceği yaratmak ve ona uzanmaktır. Siz evrensel ahlakı gözetmezseniz sanrılarla hareket edersiniz. Dünyada açlıktan, sefaletten ölenler varsa dünyanın başka köşesinde o insanların dolaylı da olsa haklarına el koyanlar vardır. Ahlak, sembollerle tasvir edilirken orada güneşin doğmasını kim bekleyebilir. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

DÜNYA PERİŞAN

Neyi yalanlıyorsunuz? Dünyayı perişan ettiğimizi yalanlayın mahsuru yok. Ne de olsa sağır, ne de olsa dilsiz şu garip şu kimsesiz dünya. Savunmasız ve tahribata açık. Vurun beline baltayı kesin o balta girmemiş ormanlardaki ağaçları. Kurutun su yataklarını. Dünyayı seyirlik varsayın. Şu dünyada iki tane arkadaşın, eşin dostun, bir evin birde araban, banka hesabındaki paran, benzine gelen ileri vites, doğal gaza gelen zam... Ve küçük suların içinde büyüttüğümüz kaygılarımız. Ne zaman harekete geçeceğiz. Bu kısır çekişmelerin sonu var mı? Her şey formalite, verilen sözler tutulmadan unutturuldu. Kyoto sözleşmesi gibi. Dünyada yedi milyar sekiz yüz seksen sekiz bin insan var. İstatistiksel veriler toplumları uyutmakla insanlığın geleceği ile ilgili dünyamızın hayati problemlerini tek taraflı çözemeyeceğimizi ve uzun yıllara dayanacak, asırlara taşınacak olan geleceğimiz için günümüzdeki kötü iklim verileri sebebiyle gelecek kuşaklara insanlık adına aktaracağımız bir şey kalmayacağını bunu...

SÜRTÜŞME KULVARI

Sürtüşmeye devam edenler için paylaşılan süreç gözünüze sorun gibi görünür. Asıl sorun sürecin başındaki sürtüşmelerden doğmuştur. Nesneler alır başını gider, geride sadece kavramlarla dolu bir kap kalır. Anılarla düğümlenmiş sonsuzluk kalmıştır. Bu şimdilik böyledir. Sonrasında neler olacağını kimse kestiremez. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

ÇIT O ÇATI

İnsanlar değişmez. Suretler değişiyor. Biçim şekilden şekle giriyor. İnsanlar çıtayı yükseltmeyi hedeflerken çıt, o çıta kırılır. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

GEREĞİ HER ZAMAN DÜŞÜNÜLÜR

Dereyi gördüğünde paçalarını sıvadı. Akıllı adam kafasına göre kararlar almayan ve önüne bakan adamdır. Ama aklınız sürekli karışıyor ya da karıştırılıyorsa. O zaman yapacak bir şey kalmamış demektir. Akıl önceden tedbirini almak zorunda kalıyorsa şu gerçeğin açıkça farkında olduğundandır. Yaşadıklarımızı bir kere yaşarız. Yapmak istediklerimiz varsa ve buna ömrümüz yetmeyecek olursa, bu erkenden öleceğiniz anlamını taşımıyor. Şurası bir gerçek ki, ne yapıp ne etsek de herhangi biriyle birlikte çıktığımız bir yolculukta yolda kalan siz ya da yol arkadaşınız olsa da o yolu bitirecek biri geride kalacaktır. Yeter ki çıktığınız yolculuk sizi yaşamın cevherine götürecek olsun. Hayat karşımıza alınacak bir unsur değil, aksine anlatılarına, söylemek istediklerine kulak verilecek yaşam kaynağıdır. Siz ruhunuzla o toprağa kulak verdiğinizde kök salmaya başlarsınız. Çünkü, gideceğiniz adres sizi size götürecek yolun sonu değil, başıdır. İnsanlık gelişmekte olan bir organizmanın parçasıysa siz o...