Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

UYGARLIĞIN YOLUNDAKİ İNSAN

Uygarlığın Yolunda 1 Güvensizlikle birlikte açığa çıkan aksaklıklar bireyi birey olmaktan çıkarır. Kendisine ve çevresine hızla yabancılaşma sürecine kayıtsızca itilerek toplum içinde yalnızlığa mahkum edilir. Kişi, bu mahkumiyetinin farkında dahi olmadan kendi gücünden hayatı boyunca habersiz bırakılarak maddi ve manevi yıkımlara uğratılır. Doğru davranışların, insanda uyumlu yaratımların ortaya çıkartılabilmesi için her şeyden önce kişinin bugüne kadar kimlere çalışarak ürettiğini enine boyuna araştırıp sorgulaması gerekir. Belki de günümüzde birey sorunu bu tarz soruların içinde yatıyordur. Bu doğrultuda uygarlık adına amacımız, kendiliğinden şekil alan özgür bireylere, bu bağlamda düşünen beyinlere, inançlı yüreklere ve bunlarla beraber bu oluşumları meydana getirecek çalışmaların uzantısında aydınlık toplumlar ile benliğinden haberdar özgür bir dünyaya yönelmektir. Bundan sonra uygarlık yolunda emin adımlarla ilerlerken umudumuzu en temel gerçek ile alevlendirmeliyiz. Umut ateşimi...

DOYUMSUZ KARADELİK

Kendimizle savaşıp duruyoruz. Şunu bilmeliyiz ki, toplum denen karşıtlıklar ya da tekdüze yapı genişledikçe doymak bilmeyecektir. Görünmeyen halka, bireyi kara deliğe çeker. İşte bunu fark eden birey ise, çemberin hiç olduğunu anladığı gibi, bunu kabullendiğinde ruhunda bir hafiflik hissedecektir. Çünkü toplum, yaşamla ölüm arasındaki gerilimden beslenerek. canavarlaşır.   Can Ezgin        Telif Hakkı Saklıdır                                                                                    

DÜŞLERSİN O ANDA GELİR

Çoğunluğunu bireylerin meydana getirdiği bir toplum düşlüyorum. Öğrenmeye ve eleştiriye açık kişiler öncelikle kendi kişisel açmazlarından yola çıkarlar. Toplumu insan odaklı keşfetmektir amaçları. Yani mükemmelin dışında kusur olduğunu düşündüğümüz her şey aslında gerçeğin kendisidir.  Gerçekse  insanı düşlerinde özgürleştirir. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

UYGARLIĞIN YOLUNDAKİ İNSAN

Uygarlığın Yolunda 2    Öyleyse dayatıcı, baskıcı ve bunların içerdiği bir kalıba dayalı anlayışlardan kısmen de olsa uzaklaşmaya çalışmalıyız. Gelenekçi anlayışların özgürlükçü zeminler üzerinde eriyerek buharlaşması için olanaklarımızı genişletebilmenin arayışında oldukça nesnel açıdan sırasıyla gerekli önceliklerimizi daha net kavrama imkanı doğacaktır. Dayatıcı kalıp içindeki anlayışlar ile her şeyin yerli yerindeymiş gibi düşünülmesi sonucunda insanın kullanılabilecek bir araç veya eşya gibi görülmesi muhtemel bir durumdur. Bu tür yaklaşımların insan ilişkilerinde aksaklık ve anlayışsızlıklar meydana getireceği açıktır.     Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır