Uygarlığın Yolunda 1
Güvensizlikle birlikte açığa çıkan aksaklıklar bireyi birey
olmaktan çıkarır. Kendisine ve çevresine hızla yabancılaşma sürecine kayıtsızca
itilerek toplum içinde yalnızlığa mahkum edilir. Kişi, bu mahkumiyetinin
farkında dahi olmadan kendi gücünden hayatı boyunca habersiz bırakılarak maddi
ve manevi yıkımlara uğratılır. Doğru davranışların, insanda uyumlu yaratımların
ortaya çıkartılabilmesi için her şeyden önce kişinin bugüne kadar kimlere çalışarak
ürettiğini enine boyuna araştırıp sorgulaması gerekir. Belki de günümüzde
birey sorunu bu tarz soruların içinde yatıyordur. Bu doğrultuda uygarlık adına
amacımız, kendiliğinden şekil alan özgür bireylere, bu bağlamda düşünen beyinlere, inançlı yüreklere ve bunlarla beraber bu oluşumları meydana getirecek
çalışmaların uzantısında aydınlık toplumlar ile benliğinden haberdar özgür bir
dünyaya yönelmektir. Bundan sonra uygarlık yolunda emin adımlarla
ilerlerken umudumuzu en temel gerçek ile alevlendirmeliyiz. Umut ateşimizin
kaynağı, bu muhteşem doğanın özünde kirli işe yaramaz hiçbir şey yoktur gerçeğini
özümsemekten geçer. Sizce de bu gerçeğe rağmen biz insanlar hala uykumuzda tatlı
tatlı sayıklıyor muyuz? Yoksa durduğumuz yerde mi sayıyoruz? Doğanın özünü
görmezden mi geliyoruz? Bu
yaşadıklarımızdan dolayı gerçek sorumlular bizler olmayabiliriz. Kim bilir, yolumuzun önünde dikilip duran gerçekleri görmemizi engelleyen engeller vardır.
Olumsuz yaşam koşullarımızla birlikte kişisel irademizin ve bilincimizin
sömürülmesiyle umut etmek mi kalıyor sadece yüreğimizde? Her şey özünde
temizdir, saftır demiştik. O halde bu zifiri karanlıklardan cesaretimizin
kırılmasına izin vermeden, o muhteşem doğaya dönmeyi başardıkça, topluluklar
arasında bilinç düzeyi gelişmiş bireyler ile uygarlığın dönemeçli yollarında
günü geldiğinde bir gün karşılaşabiliriz.
Can Ezgin
Telif Hakkı Saklıdır
Yorumlar
Yorum Gönder