Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SÖZLERİN FOTOĞRAFI

  Akıp gidiyor hayat. Tıpkı fotoğraf kareleri gibi, fotoğrafçının işi bu yaşayan kareleri hayat denizi içinden o öfkeli dalgalar arasından tekrar hayat denizine taşımak olmalı... Can Ezgin                                                                                            Telif  Hakkı Saklıdır 

GÖNÜL KÖPRÜLERİ

  Aşkın barınağında yıldız yağmurlarından gönül saraylarına uzanan köprüler inşa eden taş işçilerindenim. Bu köprüler iki medeniyeti bir araya getirecek yıldız köprüleri adını verdiğimiz yüz yıllara meydan okuyan köprülerdir. O vakit gelip çattığında medeniyetler arasındaki köprüler şimdilerde yıkıldı yıkılacak. İnsanlar bu köprüler sayesinde aslında insan olduklarını gördüler insanca şeyler paylaştılar. Dingin hayatın adını masal diyarlarından evlerine dek taşıdılar. Çılgınlıkların, yılgınlıkların üzerine birlik olup gitmeyi bildiler. Bildiler ki hem de ne bildiler. Düş bahçelerinde gördükleri cennet köşeleri el birliği içinde küçük meseleleri büyütmeden büyük meseleleri küçük görmeden inşa ettiler. Aşk barınağında aşkın ruhundan başka hiç kimseyi tanımadılar. Yıldız yağmurları altında dingin köşelerinde cennet bahçelerine köprüler kurdular. Can Ezgin  Telif  Hakkı Saklıdır                           ...

SONUCA YAKLAŞMADAN

Dereyi gördüğünde paçaları sıvadı. Akıllı adam kafasına göre kararlar almayan ve önüne bakan adamdır. Ama aklınız sürekli karışıyor ya da karıştırılıyorsa. O zaman yapacak bir şey kalmamış demektir. Akıllıca önceden tedbirimizi almak zorunda kalıyorsak şu gerçeğin açıkça farkında olduğumuzdandır. Yaşadıklarımızı bir kere yaşarız. Yapmak istediklerimiz varsa ve buna ömrümüz yetmeyecek olursa, bu erkenden öleceğiniz anlamını taşımıyor. Şurası bir gerçek ki ne yapıp ne etsek de herhangi biriyle birlikte çıktığımız bir yolculukta yolda kalan siz ya da yol arkadaşınız olsa da o yolu bitirecek biri geride kalacaktır. Yeter ki çıktığınız yolculuk sizi yaşamın cevherine götürecek olsun. Hayat, karşımıza alınacak bir unsur değil ki aksine anlattıklarına, söylemek istediklerine kulak verilecek yaşam kaynağıdır. Siz ruhunuzla o toprağa kulak verdiğinizde kök salmaya başlarsınız. Çünkü, gideceğiniz adres sizi size götürecek yolun sonu değil başıdır. İnsanlık gelişmekte olan bir organizmanın parç...

GARGARA

Gırtlağımıza kadar ağzımızın içi kokuyor. Her şey bir kenara çocukların acı çığlıkları ve o kan çanağı gibi gözlerinden akan gözyaşlarını gördüğünüzde gırtlağını temizlemeye çalışan caniler ve sırasını bekleyen cellatların arasındasınız demektir. Ne kadar gargara yapsanız da nafile. Bir kere elinize masum insanların kanı bulaşmış bulaşmaya melek yüzlü masum çocukların anne ve babalarını cellatlarıyla kovalamaca oynarken çocuklarını aramaları karşısında irkilmeyen bir insanın insanlığından şüphe duymamız için gargara mı yapmalıyız? Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır                                                               

ÖVGÜYE LAYIKTI

Çalışmak kutsal mıdır?  Çalışamadığın gün kapına kilit vurulur, yüzüne bakmazlar. Nasıl olsa çalışacak insan alabildiğine vardı. Aslında çark çalışandan yana değildi, suyun aktı yana doğru dönüyordu. Beden işçileri, hizmet işinde istihdam olan işçiler sigortalıysa, asgari ücretin üzerinde biraz maaş alıyorsa üzerine de bahşiş varsa bundan fazlası hak getire. Fazla mal göz çıkarmaz. Fazla maaş göze batardı. İnsanlıktan dem vuranlar para saymasını bilen hatta parasını nereye koyacağını bilmeden parasını saymaya ömrü yetmeyecek olanlarsa. Aldıkları üç kuruş maaşla ayın sonunu getirmeye çalışan dar gelirli çalışanların insanlıktan söz etmeye hakları yok mu? Onlar insanca yaşamaya çalışıyorken insanlıktan söz açmaya zaman bulamıyordu... Soma bize neyi hatırlattı. Çalışkan insanları, hayatlarını hiçe sayan insanların övgüden çok merhametten çok çarkın suyu olduklarını hatırlattı. Su olmazsa çark nasıl döner. Soma bize emeğin kutsallığını, doğrunun içinde yanlışın, yanlışın içinde doğrunu...

GEZDİKÇE

  Gezgin gezgin olalı, hep neyi arayıp durmuştur? Herkes kendinde olmayanı ararmış. Peki, gezginin aradığı nedir? Gezginin yüreği, sevdiklerini yollarda aramakla atmakta. Gönlü, hep mucizeleri aramakla meşgul. Gözleriyse, yüreği ile gönlü arasında dengeyi ve uzlaşıyı sağlamanın yollarını arıyor. Can Ezgin  Telif  Hakkı Saklıdır     

BİLGECE

  Yeni dünyayla eski dünya arasındaki fark ne olabilir? Yeni dünya parçalardan küçük küçük karelerin birbirlerini tamamladığı bir yapıya tekabül eder. Yeni dünya küçük şeylerin içindeki büyük evren modelleriyle size sonsuz evrenle iletişim kuracak olanakları sağlayacak. Size sınırlar arasında özgürce sörf yapma imkanı verecek.  Görselliği, işitselliği ve ışığın artık bir nesne gibi işleneceği çağda olanaklar sonsuz olacağı gibi her şey yolunda gidecek olursa geleceğin yeni dünyası rüyalarla yaşanabilecek gerçeklik arasında düşlerimizin de ötesinde bir gelecek vaat ediyorken. Bu kristalize geleceğin yeni dünyasını tehlikeye atacak eski dünyanın kırıntıları, kalıntıları arasında insanın tek başına sonsuz evrenle kurduğu nöron bağları gelişip güçlenirken doğanın ruhundan uzak kalacağı için doğallık ve tabi kavramları bugünkü anlamından insanla birlikte uzaklaşacak. Eski dünyanın yeni dünyaya dönüşüyor olması tabi bir süreci içinde takip etmiyor. Müdahale ile doğan boşluklara ilav...

SÖZLERİN FOTOĞRAFI

Fotoğrafçılık bir yaşam biçimi olduğu an, orada kendimi tekrar keşfedecek, benliğimizden silinip giden karelerin içinde kayıplara karışmadan fotoğrafçılık serüvenine katılacağım ! Fotoğrafçılık benim için benliğin arınmasıdır. Can Ezgin  Telif  Hakkı Saklıdır                                                                                                                                                              

KORKU DÖNENCESİ

Büyük korkular derinlerde saklıdır. Oradan dışarıya çıkmasını, adım atmasını istemezsiniz. Varsın orada dursun , diye düşünürsünüz. Ancak, rahat duracağını sanıyorsanız aldanırsınız. Çünkü, aynı yanınızda dolanan gölgeniz gibi, peşinizi bırakmayacaktır. Hal böyle olunca, bu kaçınılmaz korkularınızla bir gün yüzleşirsiniz. O zaman, kimin mağlup olacağı, kimin zafer kazanacağı sizin ne kadar hazırlıklı olduğunuzla ilgilidir. Korkularımızı engellemek için çepeçevre duvarlar ördüğümüzde, derin korkularımızın dışarıya çıkması için en uygun iklimin yaratıldığını anlamaya fırsatımız olmadan, korku dönencesi birdenbire bizi kıskıvrak yakalar!  C an Ezgin                                                                                            Telif Hakkı S...

SABİTLENMİŞ

Yerinde durmayan şu güneş sistemi başımızı döndürüyor. Duygu boşluğunu oluşturansa hiçbir şeyin yerli yerinde sabit durmuyor olmasıydı. Ve biz bilmeden şu evreni yalanlarımızla sabitlemeyi düşlemenin dışında şiddetle istiyorduk. Evren ne yapıp ne etmeli, bize ayak uydurmalıydı. Kabullenmeyi filan bırakın bir kenara, şöyle dursun. Biz her şeyin durmasını istiyorduk. Sabitlenmiş evrenin etrafımızda dönmesini beklerken tiranlığa oynadığımız bilindik bir şeydi! Can Ezgin                                                                                                Telif Hakkı Saklıdır                                               ...

AĞIZLARININ İÇİ ALEV TOPU

Kadife dokunuşlar arasında geriye doğru akan kum saati. Ölüm çığlıkları kulaklarımızı tırmalıyor. Korku, caddelerde çıkmaz sokaklarda esir aldı insanları. Hapishane duvarları boş levhalardan sonra suçsuz insanlara ev sahipliği yapıyor. Ama durun bir bildikleri vardır cehennem zebanilerinin. Peşin hükümlü davrandığımızda acıya dayanmak için dudaklarını ısıran o suçsuz insanların duvarlara yansıyan gölgeleri. Ve sevinçten raks eden zebaniler. Ateşi ağızlarının içinde taşımaktan hiç geri kalırlar mı? Herkes bildiği işi en iyi şekilde yaparken. Yani insan öldürmek ve insanları evinden yurdundan etmek gibi. Artık bırakın şu zembereği düşmüş boş hayalleri. Aslında kimse doğruyu bilmiyor. Yaşam akıyorsa sular seller gibi dudaklarımızdan kırmızı gül yaprakları gibi. Durun, olmadı durdurun savaşları, kayıpları, acıları, göçleri. Can Ezgin                                            ...

İNSANLIK ADINA HAKLIYIZ

İnsanlık öldü. Karanlık suretler var. Kabuslar dünyasında adı bu günden konan çocuk sana doğma diyemem. Ama, karanlık suretler arasında dolaşma. Can Ezgin                                                                                                  Telif Hakkı Saklıdır                                                                                 

MUTLULUĞUN SINIRLARI

Kapitalizm mutluluğun sınırlarını çiziyor. Dünyada mutlu olmayı amaç edinen insanların önüne tonlarca geçici tatmin aracı koyuyor. Bu günün dünyası, kapitalist dünyanın kirli eseridir. İstisna olan azimli, kararlı, düşünceli ve her seferinde dünyayı b ir parça daha iyi yapmaya çalışan insanların elinden aldığı güzellikleri kendi varlığına katmasıdır. İnsanın ruhunu kirleten iklimin kaynağını görmezden gelmemek için hiçbir sebep yoktur. Kapitalizmde iyi olan hiçbir, şey kapitalizmin eseri değildir. Kapitalizmin çirkinliklerini bilirsiniz ama dışında duramazsınız. İnsan, bu eşiği de günü geldiğinde geçmesini bilecek. İnsanlığa ortak bir düş, bu çarkın dışında ortak bir düş kurabileceklerini göstermeliyiz. Her şey bir düşle başladı. Kapitalizm, insanların ortak düşlerini ellerinden aldı. Parçaladı, lime lime etti. Kapitalizm kirliliği, sizin çıkmaz yolda olduğunuza ve bu yoldan başka çıkış yolu olmadığına sizi inandırmış olmasıdır. Her zaman bir çıkış yolu vardır. Sınır tanımaya başladığ...

KAPSAMA ALANI DIŞINDA

              Geçmişte silah fabrikaları yoktu. Yayılmacılık, güç merkezli toplumların en bilindik politik davranışlarındadır. Eskiden beri dominant toplumlar hükmetmek için fetih hareketlerinden yola çıkarak hükümdarlıklarını güçlendirmişlerdir. Dünyada bir çok imparatorluk kurulmuştur. Dünyada kurulan imparatorluklar 20 taneyse bu kurulan imparatorlukların en fazla 8 tanesi Türk boylarınca kurulmuş devletlere ve Müslüman ülkelere aittir. Tıpkı nesli tükenmiş canlılar gibi devlet ler de tarih sayfasından zamanla silinir ve yerini başka devletlere bırakır. Bundan daha olağan bir şey düşünülemez. Dünya iki yüz yıldan beri büyük bir değişim dalgası içinde gelgitler yaşamakta. Bu gelgitlerin başını çeken batı toplumları dünyayı bu hale getirdi. Onların değerleri bugün çağdaş toplumlar tarafından tartışılmakta. Dünyayı yönetenlerin bizlere vaat ettiği gelecek her zaman iktidarların dünya görüşlerini kapsamıştır. Kapsama dışında kalan insanlarsa yok hükmü...