Yönetimsel gücü elinde tutan sömürgeler o kıt kaynaklara el koyduğunda kıt kaynakları iktisadi açıdan işin doğası gereği kendi güçlerine güç katmak için kullanmayı amaçlarlar. Bu kıt kaynaklardan daha iyi yararlanmayı hedefleyen topluluklarsa sadece üretime dayalı hedeflerle topluluklarını ayakta tutamayacaklarını er ya da geç anladıklarında. Ellerindeki o toplumsal değerleri de kaybettiklerini yani işgalci yapısıyla saldırgan olan sömürgecilere bırakılan üretim araçlarını, ham maddelerini insan gücünü teslim ettiklerinde dolaylı olarak kime hizmet etiklerini anlamaya vakit bulamadan harmanda savrulan buğday taneleri gibi saplarından ayrıştırıldıktan sonra güçsüz düşürülerek değirmende un olmaya gönderilirler. Çünkü, kapitalist politikalar her şeyi ayrıştırır. Her şeyin özüne kadar inmeyi hedefler. Bu yapılanlar doğal dengeye aykırıdır. Yani yıktıktan sonrada yaptığımız şeylere üretim ve tüketim adını vermişiz. Özetle şimdi varılan sonuç budur. Sistemin imdat çağrısı vermesinin en önemli nedeni dünyayı büyük bir yıkım dalgası bekliyor. Ve bu yıkımın üstesinden hiç bir sistem gelemez o nedenle alternatifler üzerinde düşünüyorlar. Önceki yıkımları ekonomiyi ayakta tutmak adına fırsat olarak kullanmasını bilen bu devasa sistem şimdi bu yıkımdan sonra doğacak sistemin adını tartışmaya açmış gibi.
Can Ezgin
Telif Hakkı Saklıdır
Yorumlar
Yorum Gönder