Altın suyuna bandırılmış anlamsız, fakat değerli gözyaşları. Karanlık sabahın kıskacında uyuşturulmuş bedeninde tılsımlı ince ruhlar. Parçalı bulut gibi akıtıyor cehennem kızgın yüreğinden zakkumun zehrini. Bu gün siyanür içtim. Göz göre göre. Çünkü, bir adım ötesi felaketti. Cehennem kapıları ardına kadar açılacak. Zebaniler "işte beklediğimiz o gün geldi." diyerek. Sevinç çığlıkları arasında, bizleri insan olma yolunda ilerleme gösteremediğimiz için kolumuzdan tuttukları gibi, içeriye, cehennemin kör çukuruna çekeceklerdi. Siperlere çekilmeliyim. Ruhunu satmaktansa ölüm siperine çekilip, ölüm meleğini beklemeyi bilmeli insan. Her işine geleni bilecek, gelmeyeni bilmeyecek değil ya... Sansürlenen insan nasıl insan olacak? Nasıl kendini bilecek. Ölmeden ölümü yaşamasını bilmeli. Köşesine çekildiği gibi. Ama bu denli zalimce değil... Öldükçe insan çoğalıyormuş ya. İnsandan insanlar doğar. Haksızlıklara karşı sesini duyurabilmek için... Sükunet içinde öldükçe çoğalır insanlar.
Can Ezgin
Telif Hakkı Saklıdır
Yorumlar
Yorum Gönder