Ana içeriğe atla

Kayıtlar

HOMOJEN TOPLUM

Homojen toplumsal yapının bizi esir aldığı kanaatindeyim. Prensipler ve toplumsal ilkeler yabancı olarak nitelediğimiz insanlara uygulanıyor ya da iktidarı elinde tutan ailelerin çıkarları için uygulanmakta. O nedenle en masum şekliyle görüşlerimize ters, inançlarımıza aykırı, düşüncelerimize uzak bulduğumuz kişiler yabancı sınıfına dahil ediliyor. Ama düşüncelerimiz, görüşlerimiz vs. üzerine bunların doğruluğuyla ilgili yani gerçeğe ne derece yakınız ki sorusuyla ilgili adım atmaya gelince merkeze kendi düşsel varlığımızı ve toplumdaki homojen çıkarlarımızı koyuyoruz... Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır  

FOTOĞRAFÇININ RUHU

Ruhundan, yani duygusal dalgalanmalar arasından geçen görüntüleri somutlaştırmayı ve etki noktası yaratmayı amaçlayan fotoğrafçı şunu unutmamalı eskiye göre dünya çok hızlı değişiyor.  Fotoğrafçı bu hıza ayak uydurmaya çalışırsa neler olacağı malum. Göz açıp kapayıncaya kadar çektiğimiz fotoğrafları bir daha yerine koyamadığımız gibi saydam dünyanın habercisi olan fotoğrafçılar için ne geçmiş vardır ne gelecek şimdi vardır. Anlık çekimler bir fotoğrafçı için mucizenin diğer adına işaret eder... Can Ezgin                                                                                             Telif  Hakkı Saklıdır     

SÖZLERİN FOTOĞRAFI

  Akıp gidiyor hayat. Tıpkı fotoğraf kareleri gibi, fotoğrafçının işi bu yaşayan kareleri hayat denizi içinden o öfkeli dalgalar arasından tekrar hayat denizine taşımak olmalı... Can Ezgin                                                                                            Telif  Hakkı Saklıdır 

GÖNÜL KÖPRÜLERİ

  Aşkın barınağında yıldız yağmurlarından gönül saraylarına uzanan köprüler inşa eden taş işçilerindenim. Bu köprüler iki medeniyeti bir araya getirecek yıldız köprüleri adını verdiğimiz yüz yıllara meydan okuyan köprülerdir. O vakit gelip çattığında medeniyetler arasındaki köprüler şimdilerde yıkıldı yıkılacak. İnsanlar bu köprüler sayesinde aslında insan olduklarını gördüler insanca şeyler paylaştılar. Dingin hayatın adını masal diyarlarından evlerine dek taşıdılar. Çılgınlıkların, yılgınlıkların üzerine birlik olup gitmeyi bildiler. Bildiler ki hem de ne bildiler. Düş bahçelerinde gördükleri cennet köşeleri el birliği içinde küçük meseleleri büyütmeden büyük meseleleri küçük görmeden inşa ettiler. Aşk barınağında aşkın ruhundan başka hiç kimseyi tanımadılar. Yıldız yağmurları altında dingin köşelerinde cennet bahçelerine köprüler kurdular. Can Ezgin  Telif  Hakkı Saklıdır                           ...

SONUCA YAKLAŞMADAN

Dereyi gördüğünde paçaları sıvadı. Akıllı adam kafasına göre kararlar almayan ve önüne bakan adamdır. Ama aklınız sürekli karışıyor ya da karıştırılıyorsa. O zaman yapacak bir şey kalmamış demektir. Akıllıca önceden tedbirimizi almak zorunda kalıyorsak şu gerçeğin açıkça farkında olduğumuzdandır. Yaşadıklarımızı bir kere yaşarız. Yapmak istediklerimiz varsa ve buna ömrümüz yetmeyecek olursa, bu erkenden öleceğiniz anlamını taşımıyor. Şurası bir gerçek ki ne yapıp ne etsek de herhangi biriyle birlikte çıktığımız bir yolculukta yolda kalan siz ya da yol arkadaşınız olsa da o yolu bitirecek biri geride kalacaktır. Yeter ki çıktığınız yolculuk sizi yaşamın cevherine götürecek olsun. Hayat, karşımıza alınacak bir unsur değil ki aksine anlattıklarına, söylemek istediklerine kulak verilecek yaşam kaynağıdır. Siz ruhunuzla o toprağa kulak verdiğinizde kök salmaya başlarsınız. Çünkü, gideceğiniz adres sizi size götürecek yolun sonu değil başıdır. İnsanlık gelişmekte olan bir organizmanın parç...

GARGARA

Gırtlağımıza kadar ağzımızın içi kokuyor. Her şey bir kenara çocukların acı çığlıkları ve o kan çanağı gibi gözlerinden akan gözyaşlarını gördüğünüzde gırtlağını temizlemeye çalışan caniler ve sırasını bekleyen cellatların arasındasınız demektir. Ne kadar gargara yapsanız da nafile. Bir kere elinize masum insanların kanı bulaşmış bulaşmaya melek yüzlü masum çocukların anne ve babalarını cellatlarıyla kovalamaca oynarken çocuklarını aramaları karşısında irkilmeyen bir insanın insanlığından şüphe duymamız için gargara mı yapmalıyız? Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır                                                               

ÖVGÜYE LAYIKTI

Çalışmak kutsal mıdır?  Çalışamadığın gün kapına kilit vurulur, yüzüne bakmazlar. Nasıl olsa çalışacak insan alabildiğine vardı. Aslında çark çalışandan yana değildi, suyun aktı yana doğru dönüyordu. Beden işçileri, hizmet işinde istihdam olan işçiler sigortalıysa, asgari ücretin üzerinde biraz maaş alıyorsa üzerine de bahşiş varsa bundan fazlası hak getire. Fazla mal göz çıkarmaz. Fazla maaş göze batardı. İnsanlıktan dem vuranlar para saymasını bilen hatta parasını nereye koyacağını bilmeden parasını saymaya ömrü yetmeyecek olanlarsa. Aldıkları üç kuruş maaşla ayın sonunu getirmeye çalışan dar gelirli çalışanların insanlıktan söz etmeye hakları yok mu? Onlar insanca yaşamaya çalışıyorken insanlıktan söz açmaya zaman bulamıyordu... Soma bize neyi hatırlattı. Çalışkan insanları, hayatlarını hiçe sayan insanların övgüden çok merhametten çok çarkın suyu olduklarını hatırlattı. Su olmazsa çark nasıl döner. Soma bize emeğin kutsallığını, doğrunun içinde yanlışın, yanlışın içinde doğrunu...