Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GÜÇLÜ İLETİŞİM

Güçlü iletişim, güçlü bağları kavramamızı sağlar. Dönüşüm her zaman vardır; gördüğümüzü değerlendirmeyi bilmeliyiz. Yaratığımız zor dönemlerin sorumluluğu insanlığa aittir. İnsanlık, dışarıda olan ve bitenlerin kurmaca nedenlerini hayali imgelerin arkasına sığınarak aramamalıdır. İnsanın sorumluluk alanları genişledikçe, gerçek özgürlüğün mimarı olur.  Ne zaman gerçekten dış ve iç, iç ve dış dünyayı, yarattığımız uygarlığın dışında insanlık kendisini dışarıda tutarak değerlendirmezse, şimdiden yaptıklarına ve yapacaklarına doğru açıdan bakmış olacak. Somut olarak neden sonuç ilişkilerini kurabildiğimizde, içimizdeki dünyayı aydınlatırız.  Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

ŞİİR EŞLİĞİNDE YOLCULUK

Nesnelleştiriliyor. Şiir, garipsediğimiz ölçüde bize yabancı, bizden uzak, soğuk. Ölü güneşe devrilmiş yaşam, gittikçe hatıralarımızdan siliniyor. Şiir anımsatıcı, bir şeyler anımsatabilir. O garipsediğimiz şiir dili filizlendirecek mi? Gün batımına doğru. Güneş doğacak. Şiir eşliğinde kaybolmuş kentlere yolculuğa çıkacak. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır

BAŞARI ŞU DİYEMEYİZ

Başarı, zorlukları aşarak bir hedefe olumlu ya da olumsuz bir amaca ulaşmakla sınırlandırılmış bir anlayış olarak tanımlanacaksa, bu tanım benim başarı anlayışımı zorluyor. Yaşamın sesine kulak verebilmek, başarıyı, gerçek başarıyı getirebilir. Biz neye yetebiliyoruz? Kendimize, ailemize ve çevremize. Bir tık yukarısı, mahalli yaşam koşullarına, sonrası ülkemize, komşularımıza ve tabii ki yetebiliyorsak dünyamıza. Bir insanın bunları göğüsleyebilmesi imkansız gibi duruyor. Mesela bir kişi mahalli yapıya yeterken, ailesini ihmal edebiliyor. Ailesine yetmeye çalışırken kendisini ihmal edebiliyor. Ülkesine hizmet ederken ailesini ve kendisini ihmal edebiliyor. Dünyaya hizmet ederken belki de kendi dahil birçok şeyi ihmal edebiliyor. Ya da bunların hiçbirini yapacak gücü yokken bir canlının hayatını kurtarıyor. O canlıya yapılan işkenceleri dile getiriyor. Kamuoyuna yapılan işkenceleri duyururken o canlının sesi olabiliyor. Kısacası, birileri birçok kişi sizden bir şeyler bekliyor. Bu gibi...

ÖNEMLİ ve ANLAMLI

Önemsiz gibi düşündüğümüz şeyler bir gün dünyamızın en anlamlı köşesi olur. Bir kibrit alevi, bir damla su, bir soluk nefes. Ne uzak, ne de çok yakındır o an. Sadece gününü bekler.  Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır  

GÜNAH KEÇİSİ

Sorunlar içinden çıkılmaz bir hal alınca, sorunları değil, kişileri konuşmaya başlarız. Kim sorunları dile getirirse hedef tahtasına oturtulur ve günah keçisi ilan edilir.    Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır  

UTANÇ TABLOSU

Her şey hakkında ufak da olsa fikrimiz var. Peki ya yaşamasını bilmek? Yaşam söz konusu olunca en iyi yaptığımız şey taciz. Doğanın ırzına nasıl geçilirse, insanlık tarihi aklımızın alamayacağı kadar vahşeti çağıran örneklerle dolu. Bunlara her gün bir yenisi eklenirken, utanç tablosu içinde yer almamız isteniyor.   Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır  

GERÇEĞİ BİLMİYORUM

İnsan nasıl olur da doğaya, insana ve tüm canlılara karşı kayıtsız kalır? Uzun lafın kısası; galip gelmenin telaşı içindeyiz. Neye ve kime karşı? Yaşam, bilindik ve bilinmedik hücresel yapısıyla mücadele içinde yol alıyor. Gerçeği biliyorsanız. söyleyin. Yaşam bütünü aramıyor. O zaten bütünün kendisi. Tabiatta insan kadar tek tarafı kendini seven ve yücelten kaç tane canlı biliyoruz? Sevgi, kendine güvenerek sahiplenmeden çoğalmak; çoğalırken varlığını paylaşarak ortaya koyar. Gerçeği bilmiyorum! Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır  

İNANÇLAR ve ALGI

İrrasyonel çıkışlara insan olarak yatkınlığımız ortada. İnsanlara bir şeyin, bir olgunun niteliklerinden, faydalarından ne denli söz edersek edelim, sonuç toplumsal baskıları kırmak ya da yönlendirmek olunca insani yanımız ağır basıyor. Yani duygusallık, duygu yoğunluğu ağır basınca duygu çemberinde kendi varoluşumuzu izliyoruz. Sabit fikirli insanlar denince aklımıza siyasal anlamdaki görüşler dışında çevremizde gördüğümüz ama sorgulamadığımız davranışları da katabiliriz. Temel sorun kişilerin sabit fikirli olmaları değil, bu sabit anlayışlarına bağlı kalarak gerçeği ıskalıyor olmaları.   Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır  

İNSANLIK AİLESİ ve DÜNYA

Geleceğimizi olumlu etkileyen üretim ekonomisine dayalı model, çağdaş eğitim sistemiyle desteklenmelidir. Bunun yanında büyük düşünebilmeyi de eklemek istiyorum. Toplumları iletişim odaklı gerçekçi etkileşimlerden  kopardılar. Bizim gibi gelişmeye açık   toplumlara dayatılan, yani ütopya ve ideolojiler ekseni dışında fantastik düşüncelere odaklanmamızı sağlayan bir durum söz konusudur. Kanımca her toplumun, çağımızın gelişen ve hızla değişen paradigmalarına uygun ya da yakın kapsayıcı kavrayışları, toplumlarıyla ilgili gelecek tasavvurları olmalıdır. Fakat bilindiği gibi özgür toplumlar, özgür bireyler yerine her an harcanacak değersizleştirilen insan yığınları besleniyor. Bilinçsiz bir toplum olacak, fantastik düşüncelerle evreni yorumlamaya devam edeceksiniz. Emri baki anlayışlar her yerde çınlıyor. Bireysel sınırlarınızı yoklamanıza izin vermiyorlar. Toparlarsam, her alanda radikalleşme felaketle sonuçlanıyor.    Kısacası şu soruyu kendime soruyorum: Kendi iç dina...

KİMSESİZLER GİBİ

Katlanmaya alıştıysanız açlığa, sefalete, kimsesizler gibi yaşamaya... Hayatta hiçbir şeyin geri gelmeyeceğini öğrendiğiniz gün beklemeyeceksiniz. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır  

ZAMANA YENİK

Sözün özüne dönmedikçe, yüreğin beyninde yankılanmıyor. Değişimi umanlar, zamana yenik düştükçe değişiyor.  Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır  

AŞKA YELKEN AÇAN RUHLAR

Anladığımı varsayalım, anladığım da diriliyor aşka yelken açan ruhlar. Yüreği güzel olanlar. cennetler yaratır gibi ufka dikmiş gözlerini...   Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır  

SAVUNMASIZ TUZAK

Geleceğimize emanet ettiğimiz değerler, gün geliyor bizi bir lokma ekmekten, bir damla sudan mahrum bırakıyor. Yetmiyormuş gibi, kendi saltanatlarını korumak amacıyla bizi yok oluşun eşiğine getirenler var. Bir avuç kuru kalabalık, bizi ve hayatı hiçe sayabiliyor. Ellerimizi bağlayıp, kudurmuş cellatların önüne atıyorlar. Bu kaderin bir oyun olamaz. Bir fazlasını bekliyor olmak, bizi savunmasız bıraktığı gibi, tuzağın ortasına mı çekiyor? Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır  

GEZEGENİN RUHU

Dünyanın kalbini yorduk. Bu gezegenin evrene ait bir ruhu olduğunu görmezden geliyoruz! Evrenin ruhu özgür ve gezgindir. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır  

ZAMAN ARALIĞI ve BİZ

Anladım, içimdeki boşluğun sesi sessizlikmiş. Sevgisizlik ve sessizlik ikiz gibiler. Zamanı geriye alamıyorsun. Boşluk duygusu hiçbir şeyle doldurulamıyor. Umut, sadece zaman kaybı... Evet, anladım; bu bir anahtar kelime. Şimdi bir şeyler yapmalısın. Ama ne? Bir şeyler. Mesela yangını söndürmeye ne dersin? Ya da sevgiyi doğurmaya? Kaldığın yerden tekrar başlamaya ne dersin, hep böyle olmadı mı? Geçen zamanla elimizde kalan zaman aralığı... Ve biz. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır  

BİZİ AYAKTA TUTAR

Sevgi, başını dışarıya çıkarsın istemeyiz; bilmeyiz ki sevgi, evrenin sonsuzluğunda yankılandıkça bizi ayakta tutar.  Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır  

SENİ ÖNEMSİYOR

Zamansız gider anılar. Bir daha geri dönmemecesine. Ardında dağlar boyu yaşanmışlık bırakırsın. Her sabah uyandığında güneş senin için doğuyor, kuşlar senin için ötüyor, yağmur senin için yağıyor... Dönüp geriye doğru baktığında anlıyorsun ki dünya belki de seni önemsiyor. Kesinlikle... Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır  

ÖZGÜRLÜK İÇİN AŞK

Özgürlüğüne aşıksın... Herkes kendine aşık. Bunu tersine çevireceksen doğurgan olan ve yalnızlığını haykıran doğanın sesini duymalısın. Doğanın sesi şiirseldir. Rüzgarın ve yağmurun sesini yüreğinle dinlediğinde o haykırışları duyarsın! Onun için dağlara yürümen yeter aşkım... O zaman aşık olmaya layık bir varlıkla karşılaşırsın. Kendi ruhundan, zihninden ve fiziksel arzularından başka. Aşk seni tanıyacak. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır  

KENDİMİZE ÇIKAN YOL

Basit bir şeyler içinde dönüyor duygularım ve düşüncelerim. Karmaşık şeyler arasından seni görebildim. O basitliğin içinde kendimi bulduğum gibi... Kaybolmuş değilsin. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır