Ana içeriğe atla

Kayıtlar

İNSANLIĞIN GÖLGESİ KÜÇÜLDÜ

Biliyorsunuz her şey ihtiyaçtan doğuyor... Özgürlükte bir ihtiyaç. İnsan özgür olmadığı sürece yediği bir lokma ekmek zehir gelirken, toplumsal yanımız da ağır basıyor ve aç açıkta kalmış insanları da düşünüyoruz. Çoğunluk aç ve susuz kalsa bir kuraklık sonrası kimse gam yemez ama bakıyorsunuz insanlar aç ve bir kısım insan sıkıntılardan uzak varlık içinde karnı tok sırtı pek yaşıyor. Şu anda herkes geleceğinden tüketerek yaşamını  sürdürmeye çalışırken kimde var kimde yok kestiremiyorsunuz yani insanlar bir yerde harmanlanmış durumda... Dolayısıyla dünyada yine ekonomisi güçlü kesimler tarafından taşlar bir oynatılıyor bir oturtuluyor... Ama bilgi ve tecrübe yetersizliğimiz bizi çekimser bırakıyor. Dünyayı yöneten irade şu anda bir fiyasko ile karşı karşıya kalabilir. Bizim için temel sorun insan ve insanlık. Bunun önüne her zaman başka öncelikleri çıkarıyorlar. O nedenle bu ve buna benzer konulara ne denli dikkat çekebilirsek doğru bir şey yapmış olabileceğimi düşünüyorum. Zorba...

TESADÜFE AÇIK

Bilinç düzeyimiz, nöron bağlarımız evrenin varlık düzeyi bizi aşıyor. Evren bir plana dahil olabilir mi? İnsanın bir de zihinsel yaşamı var. O yaşamı insan zihninin psişik içeriği ile ifade etmeye çalışıyoruz. Bildiğimizi düşündüğümüz yaşamın bu gizemli yanı ile aslında o gizemi tarıyoruz. Yani bir yanımız gözlemci, öbür yanımız kavradığımız bir çok şeyi paylaşmak istiyor. O zaman bilgi irademizi kuşatıyor. Tecrübelerimiz  ile yola çıkıyoruz. İlerlediğimiz süreçte tesadüflere zaman zaman ihtiyaç duyuluyor. Ya da tesadüfler sizi takip ediyor. Olasılık dahilinde düşündüğümüzde tesadüflere yer vermek durumundayız. Kainata açılmak isteyen insanlığın evren hakkındaki bilgisi, kainat göz önüne alındığında henüz çok yeni. Belki de her şey tesadüfken tesadüf olmama alanına doğru yol almakta. Bu düşünceler aslında şu bakış açısını netleştiriyor gibi. Yaşam kompleksi temelinde tohum adını verdiğimiz yapı taşları bize ip uçlarını vermekte. Biliyorsunuz evrenin oluşumunda bize bir...

DÜMDÜZ

Dünya düz, dünyanın düz olduğunu iddia edenler için söyleyeceğimiz ne olabilir. Dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyenlere bir şey diyemediğimiz gibi ya da tam tersi evet demekle yetineceğiz. Veya bu görüş farklılıklarına değinmeden şüphe içinde yaşamaya devam edeceğiz. "Dünya düz, buna ne şüphe." Diyenleri duyar gibiyim. "Hayır öyle saçmalık mı olurmuş dünyamız yuvarlak. Kimi kandırıyorsunuz. "Diyenlerinizi de duyar gibiyim. Şu anda, bir çok alanda olduğu gibi çeki şmeli konular için de zihinsel aktiviteleri kapsayan konulara popülist yanıyla bakıldığında üzerimizde oynan oyunlar ile arafta bırakılıyoruz. Düzmece, hayal ürünü olan, gerçeklerden saptırılmış konuları gündeme taşıyarak önyargılarımız harekete geçiriliyor. Bu çerçevede kamuoyu tartışma diyebileceğimiz kısır döngü çekişmelere sahne oluyor. İnsan anlamaya, anlamlaştırmaya çalıştığı hayatın bu suni girdabı içinden boğuluyor. Bilen elbette biliyor. Temel bilimlerden uzaklaştırılan toplum fertleri ve bir nes...

KAYITSIZLIK

Sevginin erdemini küçümseyenlere. Sevgiyi yüreğimizde duyumsuyor, küçük cümleler sonsuzlaştırıyor.  Zihnimizde sınırlar çizdiğimiz dünyada bir şey olmaz dediğiniz an sizin gerçeğiniz başkası için, içinden çıkılmaz geçek oluyor. Yüreğimiz engel tanımıyor. Acımasız dünya bizden yüreğimizin sesine kulak vermemizi istemeden ona kayıtsızca boyun eğmemizi bekliyor. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır               

YANLIŞ GİDEN

Tabiat ana canımız. Doğru mu?  Üstündekiler ve onların ötesindekiler her şey onun için boş. İnsan ciddiye aldığını beyan ediyor. Şehirlerin arasına sıkışmış insan bunu dile getiriyor. Yüzünü tabiat anadan esirgeyen insan. Yolunu kaybetmek üzere. Bunları yaşadığımızı varsayın. Bilmek içinse falcı olmaya gerek yok.  Arı bilinç, insanı ruhsal mutluluğa taşıyacak olan tabiat anayı tarafsız bir gözle tanımaya çalışırsa insanda anlam kazanır. Aslında dikkatlice bakıldığında aradığımızı bir çok tabiat ana tarafından  biz insanlara sunulmuş. Kaldı ki insanlar birbirlerine düşmeseydiler. Yani gündemleri o ve ya şu olmasaydı. Tabiat anayı günah keçisi yapmayacaktı. Yanlış giden bir şey varsa bu yanlışlıklar silsilesi kim eseri ? Düşünmeye gerek var mıydı? Can Ezgin                                                  Telif  Hakkı Saklıdır 

GEOMETRİNİN SINIRLARI

Geometrinin sınırlarını zorlayan ve kendini kendine hapseden insan. İlkel hayatını gerçeği inkarla yüceltmenin peşinde. Bize yaşamayı çok gördüler. Ruhumuzu cellatların sofrasına, kralların önüne atıyorlar. Ne gariptir şu dünya. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır 

ŞÜPHE

Acaba gözden kaçırdığım bir olgu var mı? Varsa nedir? Gibi soruları sormamıza şüpheye dayalı içgörü yardımcı olur. Çünkü, eğitimli göz bakarken gördüğü şeyde bütünlük algısıyla olgulara yaklaşır. Bir çok bilim insanı ve sanatçı ve de insanlar çağımızda kırılan bu duruma inanç sistemlerinin de bu algıya cevap vermekte yeterli olmadığını görmekteler. Gerçek, bütünü meydana getiren olgularla olan bağlantılardır. Bütünlük kavramı zamanla form değiştirebilir. Evreni bu kavram çerçevesinde içimize sığdırıyoruz. Şayet böyle bir şey olmasaydı iç görüden söz edemezdik. Şüphe olgular ışığında iç görümüzü sorgulamaya bizi yönlendirir. Yoksa herkes kendini biliyor. Can Ezgin Telif  Hakkı Saklıdır