Ana içeriğe atla

İNSANLIĞIN GÖLGESİ KÜÇÜLDÜ

Biliyorsunuz her şey ihtiyaçtan doğuyor... Özgürlükte bir ihtiyaç. İnsan özgür olmadığı sürece yediği bir lokma ekmek zehir gelirken, toplumsal yanımız da ağır basıyor ve aç açıkta kalmış insanları da düşünüyoruz. Çoğunluk aç ve susuz kalsa bir kuraklık sonrası kimse gam yemez ama bakıyorsunuz insanlar aç ve bir kısım insan sıkıntılardan uzak varlık içinde karnı tok sırtı pek yaşıyor. Şu anda herkes geleceğinden tüketerek yaşamını sürdürmeye çalışırken kimde var kimde yok kestiremiyorsunuz yani insanlar bir yerde harmanlanmış durumda... Dolayısıyla dünyada yine ekonomisi güçlü kesimler tarafından taşlar bir oynatılıyor bir oturtuluyor... Ama bilgi ve tecrübe yetersizliğimiz bizi çekimser bırakıyor. Dünyayı yöneten irade şu anda bir fiyasko ile karşı karşıya kalabilir. Bizim için temel sorun insan ve insanlık. Bunun önüne her zaman başka öncelikleri çıkarıyorlar. O nedenle bu ve buna benzer konulara ne denli dikkat çekebilirsek doğru bir şey yapmış olabileceğimi düşünüyorum. Zorbalık dünyada günden güne hortluyor. Güç odaklı anlayışlar gerçekleri görmezden gelenler ve sadece küçük bir azınlığın geleceğini düşünen anlayış. İktidar odaklı çıkışlar. İnsanlığın yürüdüğü yolda gerçekleri maskeleyen tuzaklarla doludur. Kaldı ki iktidarın değişmesi, yine güç merkezli ve iktidar odaklı oluşlar, sadece tekrar iktidar merkezli toplumsal işleyişleri körükleyeceği için dünyanın asıl insan merkezli sorunları yine görmezden gelinecektir. Bir dünya düşünün ve o dünyada insan olmak önemini yitiriyor. İnsanın ve insanlık değerleri üzerine iktidarın tayin ettiği ülküler toplumun varlığını, geleceğini şekillendiriyorken hangi toplumsal gelecekten söz edebiliriz? 2019 yılı içinde belki göle attığımız taşın titreşimleri bireyin ve toplumun ne anlam taşıdığını kavramış olan bir kişiye yetişir umuduyla...  Gölgemiz küçülüyor. 

Can Ezgin
Telif  Hakkı Saklıdır 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEMOKRASİ İÇİN KİLİT UNSURLAR

Basın, kamusal alanda doğru bilgiye erişimi sağlayarak demokratik süreçlerin sağlıklı işleyişi için kritik öneme sahip toplumsal bileşendir. Özellikle toplumsal ya da politik krizlerde basın, kamuoyunu bilgilendirerek halkın doğru kararlar almasına yardımcı olur. Basının özgürlüğü, demokratik değerlerin korunması ve halkın bilinçli bir şekilde kararlar alabilmesi için temel bir hak olarak kabul edilir. Ancak, basın mensuplarının hatalı haber yapması durumunda dahi onları suçlamak ve hedef göstermek, demokrasiyi tehdit eder. Basına yönelik suçlamalar, yalnızca basının özgürlüğünü sınırlamakla kalmaz, aynı zamanda halkın özgürce bilgi edinme hakkını da engeller. Bu nedenle, basın mensuplarına yönelik baskılar, hem toplumu bilgilendirme işlevini zedeler hem de demokratik süreçleri tehlikeye atar. Bağımsız ve demokratik toplumlarda, gerçek suçlular adalet önüne çıkarılmalıdır. Toplumları yönetenler ve güç sahipleri, hukukun üstünlüğüne saygı gösterdiklerinde ve suçlular adil bir biçimde y...

BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ'NDE DENGE KÖŞE

Masanın ortasında üç büyük harita yer alır: Ukrayna, Ortadoğu ve Güney Asya.  Ortadoğu’daki çatışmalar ve Güney Asya’da patlak veren Hindistan ile Pakistan arasındaki savaş, küresel krizlerin oluşturduğu Bermuda Şeytan Üçgeni'nin son köşesini tamamlar. Bu jeopolitik üçgen, çatışma ve belirsizliklerin merkezi olarak adlandırılmıştır. Diğer gölgede, Güney Asya haritası odanın karanlık ve belirsiz bir noktasında durur; Ortadoğu'nun haritası ise biraz daha belirgindir. Bir perde, arka planda denizlerin gümbürtüsünü ve uğuldayan rüzgârı temsil eder. Kapıdan içeriye, zaman zaman bir kâhin ya da bir anlatıcı gibi bir figür girer. Anlatıcı (derin bir sesle): Bermuda Şeytan Üçgeni’ne adım atıyoruz… Fırtınalar arasında kaybolan gemiler gibi... Bir yanda Ortadoğu'nun kudretli, yakıcı sıcaklığı, diğer yanda Ukrayna'nın fırtınalı kışı… İki köşe, her biri farklı bir dünya, farklı bir zaman dilimi... Ama hepsi bir şekilde birbirine bağlı. Denge, her iki köşede de bir sırrı barı...

BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ: DÜNÜ VE BUGÜNÜ

Dünya bazen karmaşık bir labirent gibi hissettirir. Ülkeler ve insanlar, çıkar çatışmalarının ve tarihsel yaraların ortasında savrulurken, sanki görünmez bir güç bu karmaşayı daha da derinleştirir. Bugün dünya, yeni bir Bermuda Şeytan Üçgeni'nin kıskacında. Bu üçgenin köşeleri; Avrupa'da Ukrayna Savaşı, Ortadoğu'da bitmek bilmeyen çatışmalar ve Asya'da Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilimle şekilleniyor. Bir yanda toprağın, diğer yanda inancın, öte yanda ise kimliğin savaşı... Hepsi bu üçgenin içine çekiliyor.  Tarihsel Arka Plan: İmparatorlukların Çöküşü ve Modern Bermuda Bu çatışmaların köklerini, imparatorlukların çöküşünde buluyoruz. Avrupa’da çatışma kökenleri, Osmanlı, Avusturya-Macaristan ve Rus İmparatorluklarının yıkılışıyla şekillendi. SSCB'nin dağılması, Ukrayna krizine zemin hazırlayan sınır ve kimlik sorunlarını derinleştirdi. Ortadoğu ise kolonyal mirasın yükü altında kaldı. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü ve Batılı güçlerin müdahaleleri, etnik v...