Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DAĞLAR GÜRLÜYOR

Dünya gürlüyor. Yer kabuğu hareketlendi. İnsanlar ormanların kuytu yerlerine çekiliyor, Dağlar gürledikçe sabır taşı çatlıyor. Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

KAPLAMA HAYATLAR

Kırıntılara saplanmış gül kokulu kadın. Kabzası sedef kaplamalı, uzak doğulu gölgesiz ihtiyarın elinden çıkmış ölüm habercisi. Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

NEYİ NEREDE, NE ZAMAN KOZASINA BIRAKACAĞIM?

Sanatıma odaklandığımda dikkatimi dağıtan olaylar ve istenmeyen durumlar karşısında insanlık olarak yarattığımız toplumsal labirentin içinde olduğumuzu bana bir fiil hatırlatıyor. Neyi nerede, ne zaman bir kenara, kozasında bırakacağımı öğreniyorum. O istenmeyen, zamansız gelişen olay ve durumlarla baş etmeye çalışırken diğer taraftan zihnimin gerisinde çalıştığım eserimi gözden geçiriyorum. Bu durum sanatıma bir incelik ve dinamizm katar mı?  Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

ZAMAN ve SANAT

Zamanla yarışan bir sanatçı olmayı hiç ama hiç benimsemedim. Bir resme başladıktan sonra yaptığım resmi yaşayan bir resim olarak vurgulamayı kendime ilke edindiğim an, resmin kendine ait öznel zamanı olduğunu bilirim ve zamanı geldiğinde kendini çabalarım doğrultusunda yüzeye çıkar. Özellikle bir tarz, üslup benimsemiş değilim. Üslubun zamanla oturacağını düşünenlerdenim. Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

TEMALAR ÜZERİNDE YOĞUŞMA

Yoğunlaşmak akademik bir yaklaşım gibi duruyor. Çalışmalarım akademik bakış açısından şimdilik uzak. Sanat, çalışmalarımı akademik vitrin içine sıkıştırmayı düşünmüyorum. Günü geldiğinde belki akademisyenlerin söylemek isteyecekleri olacaktır. Temalar ise beni ben yapan temel kavramlar olmaya yatkın temalar olacaktır. Özetle evrenin varoluş hikayesini kendimde arıyorum.  Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

SANATSAL OLGUNLUĞUN EŞİĞİ

Sanatsal olgunluğun eşiğindeyim. Eşiğinde duruyor olmam beni bir yandan sevindiriyor, diğer yandan düşündürüyor. Ne yazık ki çevremdeki feodal ilişkiler beni artık beslemiyor. Daha özgür zamana ve alanlara ihtiyacım var. Sanatımla ilgili mütevazi diye bileceğim özellikle resim alanında yüzeye çıkarmayı planladığım adımlarım var. Dediğim gibi, iç dünyam şimdilik sadece bana ait. Bu ilişkilerden kopmayı düşünmüyorum. Sanatım ve ilişkilerim arasında kalacağımı gördüğüm anlar oluyor. Sevdiğim bireylere benden bir adım geride kalmamaları için zaman zaman kendimden güzellikler verdiğimi düşünüyorum. Umarım öyledir. İnsanlar tek başlarına mutlu olmayı öğrenmelidir. İnsanlara mutluluk vaat etmiyorum. Onlara iyiliği görünür kılmaya çalışacağım. Sonuç, sevdiğim bireylere hayata kendilerinden bir parça katmaya çalışın demekle yetinenlerden olmadığımı biliyorum. Her ne kadar bireyin özgürlüğüne önem veriyor olsam da, aynı zamanda bir kişi yaşadığı toplumun parçası olduğunu inkar etmemelidir. Yeri ...

İSTEĞİM BU YÖNDE

Süreç en önemlisidir. Çünkü bana yanılmadığımı gösteriyor. Yani insanları toplumsal anlamda okumak gibi. Toplumu ve toplumların içlerinde bulundukları kabullerin o toplumlarda yaşayan fertlere neler getirdiği gibi. Ondan sonrası derin bir boşluk. Ve tekrar sanat. Yani yaratım süreci... İçimdeki nefreti harekete geçirmek isteyen bütün yabancı maddelere, kültürel erozyonlara karşı nefreti baskılamak değil amacım. Nefreti sevginin gücüyle görünür kılmaya ve dönüştürmek isteğiyle sanatıma odaklanmaya çalışıyorum. Bunlar iddialı sözler olsa da isteğim bu yönde.  Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

GERÇEK ANLAR

Duygumun yer almadığı, hikayesi olmayan ve o hikayenin yanında işlediğim konunun içindeki odak noktada yaşamın dinamiklerini yakalayamıyorsam, benim için soyut bir resim ya da çalışmam sanatın hangi dalı olursa olsun özneden kopuk olması, gerçek benden uzak olduğu anlamını taşıyor. Nasıl ki nefes almak bizim için olmazsa olmaz, sanatımın içeriği ne olursa olsun bana nefes aldırmalı. Kendimi ve evrenin ruhunu bulduğum anlarda benim için en anlamlı ve gerçek anlardır.  Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır  

İÇ ve DIŞ GÖZLEM, METAFOR

Evrenin ruhundaki dalgalanmaları... Özetle enerji yoğunluğu, boşalımı, etropi ve ani patlamalar, çöküşler, vs. Eserlerime adapte olurken bunları düşünüyorum. Devinim halindeyim. Ayrıca insanlar da bu gibi durumları aşırı derecede gözlemliyorum.  Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

SANATIN DEHLİZLERİ

İnsanların anlayışsızlıkları ve yaşam mücadeleleri. Anlamlar denizinde olduğumuzu göremeyecek kadar bencil seçeneklerimiz. Bu seçeneklerin sınırsız oluşu. Huzuru, yeri geldiğinde köşenizde bir yerde dinginliği, bir bardak suyu özlüyor gibi özlüyor oluşunuz. Biz ne zaman böyle olduk? Sorusu beni motive ediyor. Yani iyiliği ve dünyanın güzelliklerini abartıdan uzak, nasıl vurucu ve etkileyici bir şekilde yüzeye çıkarabilirim? O nedenle sanat ve sanatsal faaliyetler sayesinde derinlerden uzakları yüzeye taşıyınca insanın sevginin gücünü herkesle paylaşma koşulu oluyor. Dolayısıyla üretilen her sanat eseri, günü geldiğinde bir insan için yaratılmıştır. O insan, belki çağımızdan yüzlerce ya da binlerce yıl sonra dünyaya gelecek. Bunu biliyor olmamız mümkün değil .  Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

ESERLERİM ve ÖZGÜRLĞÜM

Sevgi temelli öğrenme arzusuyla birbiriyle bağıntılı konuları deneyimlemek... Yaratıcı, eleman ve faktörlerle birlikte bu sayede hayata ve yaşadıklarıma dahil deneyimlerimi yapıtlara dönüştürebilmek. Evrenin varlığından zihinsel kopukluklara maruz kalmamaya özen göstererek. Yaşamın, geri planındaki çalışmalarını dikkate almayı ihmal etmeden eserlerimle birlikte özgürleşmek. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

VAROLUŞ ve İNSAN

Kökleri düşünsel becerilerimizde olan, insanın yarattığı eserler ile o düşünsel becerilerini pekiştiriyor olması ruhunun özgürce nefes almasına bağlı. Bu sayede evrenin içinde bilişsel anlamda deneyimler ediniyoruz. Böylece gerçeği anlamlandırıyor. Ve yeni gerçeklere kapılar aralama imkanları yaratıyoruz. Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

SONUNA DEK TAPANLAR

Öz suyumuzu içmeden, ölümün soğuk elbisesini çıkaralım. Ve hafiflik neymiş, bulutların üzerinde korkusuzca parmak uçlarımızda yürümek neymiş görsünler. Sinsi, alçak karakterli ruhlara sonuna dek tapanlar. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

RAHATLIK

Rahatımız için gerektiğinde gözümüzü kırpmadan teslim bayrağı çeker kul köle oluruz. Gücümüz karıncalara yeter. Bulduk mu ezer geçeriz. Paylaşırken dahi ne kadar göze girdiğimizi düşünürüz. Vermek zordur. İnsanın canından can kopar. Taktir karşılığı yapılan iyiliklerin peşinde koşarız. O kişinin ihtiyacı olduğunu düşünmez, övgüler bekleriz. Bir efendi gibi egomuzun pof poflanması hoşumuza gider. Biriktiririz bin düşünürüz bir veririz. Karşılıksız iyilik işlemek tabii ki zordur. Çünkü bizi kimse düşünmemiştir... Keşke her şey bu kadar basit olsaydı. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

İYİLİĞİN GÖRÜNGÜSÜ

Dünya döndükçe, yılların erozyonuna dayanabilecek güzellikler inşa edebilir, geride bırakabilirim, arayış içinde olmaya devam edeceğim. Evet, bazen bu düşünce sosyal ayaklar yaratamadığında enerjiniz dışarıya değil, içeriye dönüyor. Bu dünya kötülerin dünyası ve kötüler sosyal anlamda seslerini yükseltiyor. Kötülük, örgütlü. İyilik, sanatın ve bilimin ışığında seçilebilir noktaya evrilmeli. Dünyaya mutluluk vaat etmiyorum. İyiliği görünür kılmaya çalışıyorum. İyi idealine yürüyen ruhumuzu kimse karanlığın içindeki kötülüğe doğru itemez. Karanlığın içinde kaybolmaya hazırlansınlar. Artık, iyiliğin ışığı karanlığı bir süre aydınlatmayacak. Potansiyel enerjimizi korumayı başardığımızda, aydınlığı inkar edemeyen kötüler için iyilik kalıcı olacaktır. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

SEVGİ TOZU ve RÜZGAR

Yüreğim sıcacık, yüreğimi ısıtan sevgi, köklerimizin varlık sebebimi. Yüreğimi sevgiden yana olan her şeye karşılıksız açmak istiyorum. Ama, dışarıdaki hayatın akışı yüreğimi ısıtan sevgiyi yaşatmama pek izin vermiyor. R üzgâr lar çok ama çok sert esiyor. Sevgili yüreğim r üzgârlarla savruluyor. Diğer bütün sevgi dolu yürekler gibi. Verimli bir noktada hayat bulmak isteyen sevgimizin r üzgâr a kapılmasından daha doğal bir şey yok. O zamana kadar bize düşense yüreğimizi sevgiyle canla başla yaşatabilmek. "Olmaz, bu yol yanlış. İşte doğru olan yol sana başından bu yana tarif ettiğimiz yol, bu güzergahtan gitmeliydin." Konu seviyse parmak izi gibi birimizin sevgisi bir başkasının sevgisiyle aynı olamaz. Her birimizin yüreğinde özenle koruduğu sevgi, başka güzellikler ile yaşam olanaklarını bizimle birlikte evrenin akışına sunmaya hazırlanıyorken. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

SADECE ve SADECE

Yaşamsal gereksinmelerimizi kişisel duygularımızdan ayrı tutmamız yanlış mı? Hayır. İnsanın önüne her zaman seçenekler çıkar. Fakat nedendir bilinmez. İnsan, her zaman bu seçenekler arasından iki tanesinden birini seçmek zorunda kalır. Kendi öyle sanır. Aslında seçmek zorunda da değildir. Doğruluk, ilkeli olmak ve bu ilkeleri sonuna kadar insanları incitmeden, baskılara boyun eğmeden yaşatabilmektir. Karşılıklı anlaşmak ve uzlaşı sağlamaktır. Doğruyu şartlar belirlediği gibi doğruyu yaşatmamız gerektiği anlayışı ile savunmaktan çekinmemeliyiz. Yani, zamanla ilkeler gelişir ve değişir. Niçin? insanların düşlediği sevgi, kardeşlik ve dostluk için... Dolayısıyla sadece öz çıkarını düşünen bir kimseden ilkeli davranması beklenemez. O zaman soyut ve güzel duygularımız hayatımızda karşılığını hiç bir zaman bulamaz... Sevgi, kardeşlik ve dostluk unutulur ve başka bir zamana kalır... Çünkü, o duygular insanlar tarafından her ne kadar unutulmuş olsa da henüz bizi terk etmemiştir, her ne kadar b...

ARAYIŞ İÇİNDE

Karanlığı karanlığa anlatamayız. Sokak lambası altında ışığı karanlığa gösterebilir, karanlığı ışığa anlatırız. Bir konu hakkında kendi fikri olmayanlar arayış içinde değildir. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

İNSAN

İnsan sıfatıyla ve türlü zorluğa karşı, insan kalabilmek güzelliğin somut ifadesi, hazların en yücesi. Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır