Masallar ile büyütülüyor. Sonra okullara gönderiliyoruz. Hayata hazırlanıyor ve geleceğimiz üzerine kurgularımız oluyor. Ama hayat yakamızı bırakmıyor. Hayata gelince hayatı çok geç öğreniyor ve gerçeklerle şansınız varsa yüzleşiyorsunuz. Aslında bize öğretilmeyen hayat hakkında kavramsal hiç bir birikimimiz yok. Dolayısıyla hayatın içinde yaşamı öğreniyor. Öğrendikçe akıllandık diyoruz. Gerçeklerin üzeri örtülüyor örtüyorlar. Siz hazırsanız gerçekleri kaldıracak gücünüz varsa akıllanma ihtimaliniz yeterince kuvvetli. Duygularımız bazen bizi yanıltmıyor. Buna ne demeli? İçgüdülerimiz hayatın bize bıraktığı kayda değer miraslardan... Yani ne içgüdülerimiz aklımızın önüne geçmeli nede aklımız içgüdülerimize teslim olmalı. Beynimizin her santimetre karesi özgürlük yolunda aydınlanmaya koştukça her şey insan için... Dolayısıyla geç kalmış sayılmayız. Önceden bizim için karar alan toplumsal kısımlar oldukça kiralık aklımızla nereye kadar yol alırız. Aklımızın bir önemi kalmadığında.
Can Ezgin
Telif Hakkı Saklıdır
Yorumlar
Yorum Gönder