Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TESADÜFTEN BİLGİYE

Bilinç düzeyimizi ve nöron bağlarımızı aşan bir şey, evrenin varoluş süreci... Tesadüfler eşliğinde bir plana dahil olabilir mi? Biliyorsunuz, insanın bir de zihinsel yaşamı var. O yaşamı psişik içeriği ile ifade etmeye çalışıyoruz. Bildiğimizi düşündüğümüz yaşamın bu gizemli yanı ile aslında o gizemi tarıyoruz. Yani bir yanımız gözlemciyken, öbür yanımız kavradıklarımızı paylaşmak istiyor. O zaman bilgi irademizi kuşatıyor. Tecrübelerimiz ile yola çıkıyoruz. İlerlediğimiz süreçte tesadüflere zaman zaman ihtiyaç duyuluyor. Ya da tesadüfler sizi takip ediyor. Olasılık dahilinde düşündüğümüzde tesadüflere yer vermek durumundayız. Kainata açılmak isteyen insanlığın evren hakkındaki bilgisi, kainat göz önüne alındığında henüz çok yeni. Belki de her şey tesadüfken tesadüf olmama alanına doğru yol almakta. Bu düşünceler aslında şu bakış açısını netleştiriyor gibi: Yaşam kompleksi temelinde "tohum" adını verdiğimiz yapı taşları bize ipuçlarını vermekte. Biliyorsunuz, evrenin oluşumu...

TAK ETTİ

İ yilikler canımıza can kattığı için unutulmaya mahkum edildi. Kötülükler karşılıksız bırakılmamak için ant içildi. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

HOŞGÖRÜ EVRENİ ÇÖKÜYOR MU?

Değerler bilginin ışığında gelişime ve paylaşıma açık olur. Edindiğimiz bilgiler insanı özgürleştirirken, değerlerimiz insanı öne çıkarıyor.... Sevgi tolere ediyor... Hoşgörü evreni çöküyor mu? Duyarsızlık hoşgörü evreniyle çarpışıyor. Ölümün pençesi hiç bir çağda bu kadar güçleşmemiş ve tabi anlamından koparılmamıştı. Gerçekler duyularımızı soğutuyor.   Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

ANLAMIN HASTALANIŞI

Uzamda yer kaplayan nesnelere doğru yolcuğa çıkanların aklı günün birinde tatile çıkmak istedi. Yersiz, zamansız, anlamsız bu istek mantıksızlık düzlemiyle yüzleşti. Şimdi mantıksızlık düzlemi içinde ruhumuz oradan oraya boşlukta savruluyor. Günün sonunda ne akıl nede mantık artık geçerli değil. Anlamak mı? En son sahip olacağımız erdemlerin temelidir. Anlamak istemeyiz... Hatta anlayışı güçlü insanlara hastalanmış demekten geri kalmıyoruz. Anladım öyleyse yokum. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

ÖNGÜRÜSÜ TİN

Köle ruhlu insanlar da ölecek. Zincirleri ayak bileklerine taktılar. Seni, kendileri gibi yaşamdan koparmak istiyorlar. Onlar bilemezler. Özgür adamın ruhu rüzgar gibidir. Rüzgarın ne zaman eseceğini ne zaman fırtınaya dönüşeceğini ön göremezler. Senin gözlerine perde indireceklermiş. Ruhu evrenin tiniyle konuşan özgür insanın gözleriyle gördüğünü düşünenler yanılgı içindeler. Onlar yanılgı içinde olduklarını anlayamazlar. Özgür ruhlu insanlarda ölecekmiş. Ölüm, etlerin kemikten ayrılışı, hareketin durması, devinimin devamıdır. Tin, öngörüdür. Bu öngörüye tanıklık yapan özgür insanın kendisidir. Can Ezgin

SAVAŞ İÇİN OLAN SAVAŞ

Savaştan kaçınmak evrensel kanunlar kapsamında doğa çeperi içinde varoluş sürecinin dışında kalmak değildir. Sözünü etmeye çalıştığım başkaları adına verilen kanlı, içinden çıkılmaz anlaşmazlıklar ile tahrip edici güçleri açığa çıkaran, hiç bir sınır tanımayan savaş değildir. Savaş için savaş olmamalı. İçimizdeki nefreti uyandıran, insanlığın mümtaz yanlarını görmeyen, insana hoyratça yaklaşan biz insanlar tabiattan uzaklaştıkça içimizdeki sevgiyi törpülüyoruz. Törpülediğimiz o sevgi tohumlarını yeşertmeliyiz. Bu tek kişinin yapabileceği bir şey değilse de... Tabiat ve insan sevgisini yüreğimizde uyandırmamızla ilgili. Şimdilik bu düşünce pek mümkün görünmüyor gibi. Nefret, geneli kapsayan bir duygu iken sevgi, kendinden ve doğadan uzaklaşan insan için çok uzaklarda kalmış görünüyor. Sevgi için ne yapabilirim? Ne yapabiliriz?  Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

BİR ZAMAN SONRA

Çatışma insan ruhunu değiştirir. Unutma, kiminle ve neyle çatışıyorsan bir zaman sonra değişirsin. Fakat ipin ucunu kaçırdığında ve geriye dönüp bakma fırsatı yakaladığında artık o çatıştığın ve eleştirdiğin olguya benzemeye başladığını göreceksin. Kimse kendisi olmak için çaba harcamaz. Hep bir başkasını örnek alır. "Sen kendin olmak istiyorsan, şimdiden çok geç olmadan kendi hikayeni yazmaya başla." Bu fırsat bir daha eline geçmeyecek... Ezelden buyana kendi kendisiyle çatışan insan sonunda  kendisine dönecek.  Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

TOPU TOPU

Karardı gündüzün, özgürlük korkutur, budala yapar titretir ayaklarını, soru soran, akıl yürüten, doğruya ezberden değil, düşünerek varan, insan tipi kalmayacak bu yüz yılın sonunda. İnsanları uyuşturmayı, vuruşturmayı ve her şeyi bir avuç insanın iradesine teslim etmeği planlıyorlar. Bu yüzyılın sonunda robot çağı başlatmak istiyorlar. Topu topu yüz milyon kadar insan dünyanın hayati kadarlarında yer alacak. Can Ezgin   Telif Hakkı Saklıdır

BİR ADIM ÖTESİ

Gelecek gelmeden önce zihinlerimiz gelecekte titreşiyor.  Gözleri ileride, gözü yükseklerde insanın. Her daim yerinde saysa da bir adım ötesini düşlüyor insan... Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

BIÇAK ve MERDİVEN

Y aşamın olanakları sınırlarla kısıtlanır. İhanet kuyusundan çıkamayacağını düşünüyorsan özgürlük diliyle sözlerine göz gezdirmeye başla. Saçmalamak, ihanet kuyusundan çıkış merdivenidir. Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır  

SEVGİNİN SESSİZLİĞİ

Sevginin sessiz gücü küçük cümlelerle yüreğimizde sonsuzluk kanatları takıyor. Zihnimizde sınırlar çizdiğimiz dünyada olacaklara olmaz dediğimiz an, bizim gelgitlerimiz başka kişilerinde işin içinden çıkamadığı güncesi oluyor. Yüreğimiz engel tanımadığın da... Acımasız dünya yüreğimizin sesine kulak vermemizi istemezken ona kayıtsızca boyun eğmemizi emrediyor. Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

HER ŞEY ÇOCUKLARIN OLMALI

Aydınlık yarınlara günaydın. Evet çocukluğumuzun geçtiği sokaklar, mutluluklar, ilk heyecanlar, sevdiğimiz arkadaşlarımız ve oyun yılları... Özlüyoruz, biliyoruz ki o anılarımız hala dün gibi aydınlık ve berrak dalından yeni topladığımız akasya çiçekleri gibi burnumuzda tütüyor. Caddelerde ve sokaklarda doğanın bağrından kokup gelen her şey çocukların olmalı... Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

YERALTI

Hades yeraltından çıkmak için geri sayıma başladı. Gecenin hükmüyle her şey karanlığa büründü.   Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

DÜŞLER DÖNGÜSÜ

Kazanacağını önceden düşün. Ama hırslarına kapılmadan. Nerede duracağını nerede harekete geçeceğini doğru tayin etmelisin. Bu zaman alacaktır. Çünkü, değişimden ve yenilikten yana fikirlere sahipsen sen bir ilericisin. Aydınlık düşler görecek kadar cesursun demektir. Senin düşlerin hangi iklime ve toprağa aitse sen oraya aitsin. Işık dışarıda ve kaynağı güneşin dinamizmi. Bizim ışığımız ise gerçekleri yalanlara teslim etmeden onları bir sanatçı gibi yaratıcı ruhunla doğru kanallardan kaynağına aktarabilmek. Aldığını geri vermesini ve paylaşmasını bilmelisin. Doğanın muhazzam döngüsüne saygı göstermelisin. Hepimiz tabiatın çocuklarıyız. Bence yegane gerçek bu. Bizim insan olarak tek dostumuz tabiatın koruyucu ve sahiplenici gücü. Buluş ve icatlarımızın kökünü bu ilkeler ile yaratmalıyız. Ama insan doğası yozlaşmanın eşiğini çoktan geçti. Bu yüzyıl insanlığın kendi kendini yok etme yüzyılı mı olacak? Yoksa kendini tekrardan yapılandırma ve değiştirme çağı mı olacak? Can Ezgin Telif Hakk...

GÖRECELİ VAHŞET

Dünyanın parçalanmasıyla insanın ruhundaki evren darmadağın oldu. İnsanlığın ruhundaki ayna kırıldı. Vicdanlar aynanın arkasındaki karanlık bölgede kaldı. Göreceli rüyalar hafifliğe esir düştü. Siyahın içindeki karanlık dünya, karanlığın içindeki vahşet bizimdi.   Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

ABSÜRT KAÇAR

Özgür insan saklanacak ve aklanacak bir şeyi olmadığını bilir. O, vicdanından başkasını yanına yaklaştırmaz. Yaşanan birçok şey özgür seçime bağlıysa, ve herkesin aynı kapanın içinde olduğunu biliyorsa, ciddiyeti absürt kaçar. Can Ezgin   Telif Hakkı Saklıdır

VAROLUŞ SERENOMİSİ

Basitçe şöyle çevremize baktığımızda her şey yolunda gidiyor izlenimine kapılıyoruz. Çevrenizdeki beklentileri karşılıyorsanız yolunda gitmeyecek ne olabilir? Soru soruyorsanız el yordamıyla cevaplar aramaktan yılmaksızın yol alabiliyorsanız zamana meydan okuyan yapınızla gerçeği görebilir, tasarlayabilir, içinde olabilirsiniz. Zamansız olduğunu düşündüğümüz gerçeklerle yüzleşirken kendi gerçeğimizi ıskaladığımızı görmek bizi varoluşun eşiğine götürüyor. Özümüzün bize ait olmasını istemek için geç kaldığımızı bilmek ve her şeye rağmen bu eşikten geçileceğini anlamak ürkütücü oluyor.  Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

YABANCILIK SURLARI

Yabancı insan, modern hayatın içinde yabancı doğmuştur. Ekmeğe yabancı, yemek içmeye yabancı. Kendine ve bulunduğu yerde dünyaya yabancı. Dünyanın ve kendinin düşmanı... Özgürlük bu durumda açmaz ve kaçınılmaz bir temeli bize gösterdi. "Aslından uzaklaşan yabancılaşmaya mahkumdur." Ve bununla birlikte özgürlük alanları aslında başka bir yapı tarafından sınırlandırılıyordu. Dolayısıyla özgürlük, başkaları tarafından vaat olarak sunulacak kadar alçaltıldı. Ve özgürlüğü bilmeyen insan, varoluşundaki o özgür ruhu korkularıyla kaygılarına mahkum etti. Rüzgarlar kadar özgür, denizdeki dalgalar kadar özgür, düşlerim kadar özgür olmalıydım. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

SU GİBİYSE ÖZGÜRLÜK

Su nerede? Susadın ise suyu bulursun. Her ferdin bir istikamette yol almış olduğunu görürsün. Özgürlüğe susuyorum... Bir su gibiyse özgürlük, özürlük içiyorum.  Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

RAHATLIK OLUNCA

Rahatımız için gerektiğinde gözümüzü kırpmadan teslim bayrağı çekeriz. Kul köle oluruz. Gücümüz karıncalara yeter. Bulunca ezer geçeriz. Paylaşırken dahi ne kadar göze girdiğimiz hesaplarız. Vermek zordur. İnsanın canından can kopar. Taktir karşılığı yapılan iyiliklerin peşinde koşarız. O kişinin ihtiyacı olduğunu düşünmez, övgüler bekleriz. Bir efendi gibi, şişirilmiş egomuz övgülerle pof poflandıkça hoşumuza gider. Biriktirdiklerimizden ya da maddi kazançlarımızdan vermeden önce bin kere düşünürüz. Karşılıksız iyilik işlemek tabii ki zordur. Çünkü, kendimize göre bizi kimse düşünmemiştir... Keşke her şey bu kadar basit açıklanabilseydi. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

TERK EDİLİŞ

Yazgı, son nefesinde son oyununu yerinde kurmakla meşgul, bir parça iradem var sanıyordum. Şimdi, görüyorum ki ya da gördüğümü sanıyorum. Ama yok galiba görüyorum. Ruhlarına hapis olduğum insanlar beni terk ettikçe, kişiliğimi tamamladığını sandığım o ruhlar beni terk ettikçe, irademde beni terk ediyordu. Bunun adına yalnızlık demek istemiyorum. İnanın bu sadece yeni bir duruma alışamamak gibi bir şey. Bundan ötesi yok. Sanırım alışık olduğum hallerden birini yaşıyorum. Her zaman böyle durumlarda, içimdeki bulutları dinlemeyi yeğlerim. Yağmur yağmaya yakın günahlarımız hafifleyecek, ruhlarımız arınmaya yakınsa, kapandığını düşündüğümüz yollar yazgının son nefesiyle beklenmedik biçimde beklide açılacak. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

YARATIM ve GELİM

Dünyadaki bu çıkamaz sokaktan çıkış yolu bulmak için insanlık mirasına konmaya, dönüştürmeye gelmedim. Yeni ve yaratıcı fikirlere bağlı değerleri keşfetmeye, yaratmaya geldim.  Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

YÜREĞİMİN DUYUMU

Dünya düşlüyorum. Hayatı harmanlayan... İlkel yaşam biçimine geri dönüş. Yaratıcı tabiatın sesini yüreğimde duymak istiyorum.  Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

CENGAVER ve KURBAN

Bak, burada manzara bi harika. Korkma, uçurumun kenarında olsan da pek oralı olma. En sonunda yapacaklarına takılınca aklın, doğal güzellikleri yerinde, tam kıyısında gözden kaçırırsın. Unutma, hayat arada bir şahlanır. Vurdu kırdı, kan, ölüm ve en sonunda derken, hayat güzel şeylere yine gebe kalır. Sen farkında olmadan o güzelliklerin bir parçası olursun.   Aslını sorarsan deniz başka, yer başka güzel, gök başka, sen başka güzelin. O, cengaverse sende kurbansın. O, cesursa sen ezelden cesursun. Geri dönüşü var, yaralar iyileşir. Ama anılar bir daha  canlanmaz. Yaşanır ve biter. Sen bitip tükenmeden sakın ola kendine verdiğin değeri unutma unutturma... Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

BİRİÇİK ÖZGÜN

Sevgi özgün olmalı. Taklit sevgiler ruhumuza işlemiş. Ne de olsa mayamızda da var. Yapmacık, kısıtlı, buyruk altında sevgilere yapışıp kalmak.. Özgünlük yaratıcılık ister. Doğa, yaratıcı ve özgün, sevgide özgün olmalı. Kelimeler kifayetsiz kalmalı. Herkesin sevgisi kendiyle başlamalı kendiyle bitmeli. Ruhumuzu özgün kılabilirsek sevgimiz bizi özgürleştirecek. Bu nasıl olacak? Bana sakın sormayın. Karanlıkta aydınlığı düşlediğimiz sürece umut var demektir.   Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

GERÇEKLİK DALGALANIR

Gerçek olduğu gibi ruha yansımaz. Ruhumuzda gerçeklik dalgalanır. İçimizdeki gerçeklerin doğuşu için iklimler yaratır. Doğuşuna şahit olduğunuz gerçek, bizi gerçekliğin hücresindeki doruğuna götürecektir. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

TEK SİLUET

Özellikle resim çalışmalarımda kalemim eserimi ağır çekimde yüzeye çıkarıyor. Evet, sadece sanatın içinde çalışmalarımın hayat bulmasına etken oluyorum. Resim öğeleri: ışık, biçim, boyut, dokudur. Bunların dışında resim her şeye rağmen nesne değildir. Nesnel dünyanın öznel olan tek siluetidir. Bakışlarımız eylem içindeyken sadece geleceği yaşarız. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

RÜZGÂRLA KARIŞIK

Rüzgârla karışık yağmur gibi tuval üzerinde bir resim olsam. Ah bir resim olsam, tuval üzerinde asırlara meydan okuyan resim. Şart değil gösterişli galeriler. Sokak araları mesela, kimin duvarı olduğu da önemli değil. Tuval üzerinde bir resim sadece. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

SINIRSIZLIK İÇİNDEYİM

Sanat, içimdeki boşluğu doldurma çabası olamaz. Tam tersine o boşluğun neleri kapsadığını yansımalar ve kırılmalar içindeki dönüşlerini yorumlamak olmalıdır. Kendimi içimdeki boşluğa bırakıyorum. Ondan kaçamayacağımı öğrendim dersem çok iddialı olmaz mı? Parçalar arasından bütünü tamamlamak için sınırsız boşluğun içindeyim! Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

ÖZGÜN RUH

Nesnelerin ve canlıların özgün ruh hali özden gelir. Biçimde yansıyan şekil ve duruş, tabi koşullar içinde özneyi öze yöneltir. Özgün ruhun özü dışa vuran görüntüler sayesinde kavranabilir. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

TAŞLARIN SÖZLERİ

Sert taşlar ellerimizde ufalandı. Çeşitleriyse bilindiği üzere çoktur. Anıt eserlere baktığımızda ölümsüzlüğe açılan kapılar görüyoruz, Çember daralıyor. Ölümsüzlüğe açılan kapılar eskiye göre şimdi daha çok. İnsan insan olalı düşlerini gerçekleştiriyor. Ölümsüzlük insanın rüyalarını süsleyen en büyük özlemiydi. Ölümsüzlüğü yakalayan insanların amacı gelişi güzelde olsa tarihin tozlu sayfalarında yer almaktı. Önemli olansa hayatımızda ve bakış açımızla birlikte köklü değişikliklere katkı sağlamasını bilmekti. Yani, geçmiş, şimdi ve gelecek arasında bağ kurulmalı ki ölümsüzlük vadisini keşfetmeyi bilelim. Düşüncelerimiz duygu ve eylem birliği içindeyken ilgi odağımız olan bir nesneye yönelmeden önce insanı evrenden soyutlamadan hak ettiği önceliği insana vermeliydik. "İnsan, bağımlı olarak dünyaya gözlerini açar... Sonraysa özgürleşmek tutkusuyla yanıp tutuşur. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

MUTSUZ ÇOCUĞUN DÜŞLERİ

Gökkuşağı rengarenk açtığı zaman, altından geçebileceğini düşlemekten çekinmeyenler için sonsuzluk kapısı açılacaktı. O kapıdan içeriye geçilince zaman duruyordu. Gökkuşağı melekleri düşler bahçesinden düşlerin efendisine gelebilirsin demişlerdi. Ruhumuzun esrikliği düşlerimizin eseri... O büyülü an, insanın salt kendisiydi. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

SALT SEVGİ

Anadolu toprakları müşfik, bilge ve mütevazi. Ona sevgiyle uzanan elleri sevgiyle karşılaması salt sevgi olmalı. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

SENİNLE DEVİNEN

Dünyamız bizleri bir çok olumsuzluğa rağmen ayakta tutu; ve tutuyor... Bana ait, ben buldum, ben yaptım, icat ettim; dediğin her şeyin özünde dünyamızın mevcudiyeti var. Sırası gelmişken dünyayı ayakta tut ki varlığımız devam etsin. Seni başka gezegenlere taşıyacak fikrin, zamansız olgunlaşmasına göz yumma. Şunu anlamalısın ki hayatın devamlılığını ötegezegenlere sen ve senin ardılların taşıyacak. Yeni binyıla uygun vizyonu uzaklarda arama.  Yeni binyıl neye işaret ediyordu? Yeni bir geleceğe mi? Bu geleceğin nasıl olacağına sen karar vereceksin. Her şey kötü şartlara doğru evrilirken dahi sen her şeyin içindeki devinen hayat enerjisini görmelisin.   Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

ÖLÜM KÜMESİ

Şunu bilmelisin... Bu dünyanın saçma sapan sürekliliği için ve hatta içinde yaşadığımız sistemleri korumak adına her şeye göz yumarız. Dünyada 100 milyon insanın kalması tabiatın kaynaklarını gelişi güzel harcayan sistem savunucuları için yeterlidir. Kısacası ölüm vadisine hepimizi kümesteki tavuklar gibi sürmekten kaçınmazlar. Ta ki onlarda kümesin içinde olduklarını fark edecek olana kadar... Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

PANZEHİR

İnsanın ruhundaki engelleri kaldırın. Ve doğaya yüzünü dönmesine vakit tanıyın. Acı gerçeklerle yüzleşmesine izin verin. Panzehiri mutlaka doğada ve keşfe açık insanlarda vardır. İnsanlar kendi doğalarını keşfetsinler... Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

KABULLER ve DÜŞLERİN

Yüreğimizin kanatlarını açmasına izin verin. Toplumların merkezi yapılarını destekleyen kabul ve kuralları ayakta tutan üniteler, içselleştirdiğimiz otoriteden ayrı kabul edilmiyor. Kanatlarımız olmasa da kuşlar gibi kanatlar yapabileceğimizi aklımızın ucuna getirmek, sadece bir düştü. İmkansız gibi görülen hayallerimizin resmini çizemiyoruz. Hayallerimizin i çselleştirdiğimiz otorite tarafından engelleniyor olması cesaret kırıcı. Bu durumda sanatçılar içselleştirilmiş otoriteden bağımsız öncü bir rol üstleniyor. Kendimizi gökyüzünde kuşlar gibi uçarken düşlemiş olmasaydık, bugün gök yüzünde sadece uçan kanatlılar olacaktı. Ve hala gerçekle, düşlerimiz arasındaki ince perdeyi kaldıramamış olacaktık. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

ARKA BAHÇEMİZ

Soruların cevaplarıyla anlamını yitirdiği günler yüzyılımızın içinde olmasın? Olmamalı. Çünkü, döngüler girdabında ruhum soruların içinde kendini yaratıyor. Her gün yeniden bir şey keşfetmenin diriliği ruhumu ayakta tutuyor. Dünyada doğal diyemediğim yaşanılan onca facia üzerine düşünmediğim neredeyse bir gün yok. Hep sonlara odaklanmak istemiyorum. Yok oluşların içine doğru bizi sürükleyen nedir? Bu olanlara rağmen r uhumun arka bahçesi cennetten bir köşe gibi. Doğa bizlere şu mesajı veriyor olabilir. Kurduğumuz toplumsal sistemler yaşam alanlarımızı daraltıyor. Dolayısıyla doğa ile uyum içinde yaşayanlar yanılgı içinde sanılıyor. Doğa aşılması gerekli bir şey diyenlere cevabımız şöyle... Yarattığımız sorunların çözümü tabiatın yaşamı destekleyen yapısında var. İnsanlar için doğal bir yaşam ulaşılmaz değil. Evet, dünya genelinde yaşanılan bu faciaların sonucunda İhtiyaç duyduğumuz şeyleri yerine koymak onlarca yılımızı alacak. Ateş çemberi içindeki akrep gibi olmayalım. Kaderine tesli...

SONLU SONSUZLUK

Vaat edilmemiş dünyada umut dedikleri her şeyi kör kuyunun dibine fırlattılar. Dipsiz kuyunun içinde gün görememiş yalanlara göğüs gerdi çocuklar. Sevgi ağacında tomurcuk olmayı isteyenler, sevgi ağacının dallarında filiz verecekler. Işık patlamaları sırasında karanlıkta açıldı gözleri sonlu sonsuzluğa! Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

KENDİNE KARIŞAN

Kendime karışmak istiyorum. Dünya sözlerimize yüklediğimiz anlam kadar var. Anlamsızlık nefes alıp verişlerimizde evrimleşiyor. Kendine karışan dünyada kendime karışmak istiyorum. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

ORMAN SAKİNLERİ ve BOŞLUK

Boşluğu merak ediyorsun? Açıklaması zor ama imkansız değil. Evsiz kaldı canlılar, bir çoğu canından oldu. Alevlerin içinde kayboldular. Babasız kaldım. Annem o ağaçlardan biriydi. Yanıp kül oldular. Ben çocuklarıma nasıl anlatırım bu orman katliamlarını. Boşluğu merak ediyordun? Satılık oksijen almaya giderken o boşluğun içinden her gün geçeceksin. Güneş günün her saati tependen bakacak. Beynine yeterince oksijen gitmeyince bir zamanlar düşünen beynin düşünemiyor olacak. Bu açıdan bir çoğumuz için değişen bir şey olmayacak. Düşünüyordum... Şimdi sebebi orada, düşünemiyorum. Düşünemiyorduk düşünemiyoruz. Orman sakinleri ve ağaçlar yandı! Geleceğimiz karardı. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

DÜNYANIN SÖZLERİ

Vazgeçtiğinde kendisinden, kabuğundan sıyrıldığı zaman ötelerin ötesini görür insan. Baktığında insan gibi bakacak, bakışlarında ki o kararlı duruş çarpınca yeryüzüne... Dünyanın sözlerini okuyacak. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

GEZGİN ŞAİR

Şartlanmış düşüncelerin duvarları içinden geçerken, imgeler denizinden çıkar gezgin şair. Ruhunun pası silinir. Duygularıyla yolculuğa çıkar. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

SANAT OLUŞLARI

Sanat, oluşların iç içe geçmesiyle dışa vurulan eylemse bu durumda sanatçı oluşların döngüsüyle ruhunda kırılan yansımalara odaklanan kişidir. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

ZAMAN YOLCUSU

Beklentiler çökünce yüreğinin parçasına... Birde bakıyorsun ki döngünün içindesin . Sen bakarken evren tekrar kuruluyor. Arkanda bıraktığın geçmiş, bir saliseden daha az bir zaman diliminde tuzla buz olmuş. Bir bakışınla evren tekrar kurulurken sana ayak uydurduğunu düşünüyorsun. Aslında sen yıkılmış evrenin bir devamı gibisin. Bunu sadece ruhun hissediyor. Bilgeliğe yolculuk senin dışında her şeyi tekrarlayan zaman türbülansı içine girmekti. Bazı kapılardan geçildiğindeyse zaman yolcusu geçmişle gelecek arasına sıkışıyordu. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

YAZGISIYLA YÜZLEŞEN

İnsanın gölgesinden doğan güneş neydi? İnsanın yolculuğu insanın gölgesindeki insanı aramasıyla başlıyor. Gerçeği arayan yolcunun geleceği nokta, yolculuğa başladığı yer oluyor sonunda. İnsanın gezip durduğu yerlerde görüp geçirdiği şeylerden sonra burnunun önünde duran hayati değerleri yaşaması gölgesinden doğacak olan güneşin sıcacık aydınlığını hissetmesine bağlıydı. Gerçeği bulmak için yolculuğa çıkanlar... Yolculukları sırasında yegane gerçekle, kendileriyle yüzleşirken insanın geçiş yolu üzerindeki köprü olduğunu anlayacaktır.  Kendi yazgısıyla yüzleşen insanın duraksadığı yer, gölgesinde taşıdığı güneşi fark etmesiyle sona eriyor. Değerler dünyasındaki ölçü birimi insanın kendisidir. Deliliğin sınırsız özgürlüğü içinde şaşkına dönüyoruz. Şaşkına... Belki de yüzeye çıkmak isteyen şu deli hallerimiz... Gerçeğin penceresinde dans eden şu deliliğimiz... Bizleri özgürleştirecek yegane yolculuktur. Kim bilir? Can Ezgin   Telif Hakkı Saklıdır

KÜL OLDU

Acıyı paylaşmanın yolu, insan olmaktan geçiyor. Dünya acı içinde kül oldu. Yanıyoruz! Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

TRAMPLEN

Soğuk, gökyüzü çok soğuk. Küçük adımlar seyrek ve çekimser. Yağmur damlası hiç bu derece büyük, denizler kadar büyük olmamıştı. Umut, yüreğin haritasında işaretli bir köşeydi. Soluklanmak için gölgeden adalara çekiliyor insanlık. Acılar meşalesi alevlendi. Sert esiyor akşam rüzgarları. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

SÜSLÜ BİR KELİME

Hep öyle olmaz mı? Her şey olacağına varmıyor mu? Ağaçlar yanmak için var.  Dağlar hareket etmek için. İnsan umut etmek için var. İyileşmek, sadece süslü bir kelime. Eksenimiz çevresinde dönüyoruz... Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

YENİ PASPAS

Sizi huzursuz eden neydi? Kapınızın önündeki paspası yeni satın alınmış olmanız sanıyorum.  Çünkü, çamurlu ayakkabılarınızı gönül rahatlığı ile o paspasa silemeyecek olmanız sizi rahatsız etmiş olabilir miydi? Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

KENDİN OLACAKSIN

Çıkış yolu arayanlar, çıkış yolunu bulacaktır. Çıkış yolunun sonuna geldiğinde tecrübe edeceği insanlar olurken çıkışın kendisi olduğunu kavrayacaktır.  "Çıkış tecrübesi, insanın kendisini bilmesiyle başlar."    Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır  

SANAT İLE ANLAM

Öyle olmasaydı sanat ile anlam dünyaları yaratamaz ve o anlam dünyalarını yerle bir edemezdik. Ve tekrar hiçliğin içinden yeni ruhlara yeni dünyalar yaratamazdık. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

SAVRULUYORUZ

Kendimizden zerre kadar parça kalmadı... Dünya boşlukta dönüyor. Aslında dönmüyor sonu belli olan her şey sonsuz ama sonlu bir boşluğun kıyısında savruluyor. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

GEZGİN İNSAN

Dağları tırmandığımızda senin kadim izlerinle karşılaşacağız Gezgin insan, gidiyorsun... Anı dağları seninle yükselecek.  Ardında bıraktığın anılar dağı senin yolunu gözlüyor. Yolculuk sırasında duraksadığın yerlerde dağlar seninle yükselecek.. .  Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

GEZGİN ZİHNİ

Ruhun doğası gezgindir... Tutsak edemezsiniz... En karanlık zindanlara, yerin ulaşılmaz dehlizlerine ruhunuzu bırakacak olsalar da bir atmacanın gözleriyle ulu dağları ruhunuzla yine de görürsünüz. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

İKTİDAR ve TAHAKKÜM

İktidar tahakkümü, karanlığı önüne kattıysa ruhum daralır... Kendimizi bilmekten aciz miyiz? Sadece "do" sesi duymak istemiyorum... Sana kim olduğunu unutturan iktidar, "Gözlerini kapat, kulaklarını tıka." derse, yolunda giden bir şey yok demektir. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır 

BAŞKA NE OLABİLİR?

Sıradanlık boğucu, olağanüstülük arayışı içindeyim. İnsanın yarattığı olağanüstülük yok oluşa sesleniyor. Varlık içindeki olağanüstülüğü görmezden gelmenin tavrı içinde yol aldığımızı sanıyoruz. Her şeyde olağanüstülük gören gözler bizim ruhumuzun derinliklerinde olan şeylerin yüzeye çıkmasından başka ne olabilir?     Can Ezgin      Telif Hakkı Saklıdır 

SEVDİĞİNİ GÖRENE

Yollara çıktığında gideceği yol yolcuya, yolcu yola yakışırmış. Özlem, yüreğimizde ki ateşse, sevgi güzelliği doğuran bahçedir. Ta ki sevdiğini görene dek...  Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

EZELDEN BERİ

Ezelden beri biz buyuz; ne eksik nede fazla... Bizi düşürmeye kalkanlar utansın. Yazgımız yollarımızı ayırsa da gönül bağımız kopmaz. Biz buyuz; ne eksik nede fazla... Ne unuturuz ne de unutuluruz... Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

ALABİLDİĞİNE

Alabildiğine iyi ama zayıf, asabi insanların hepsi böyledir. İyiliklere karşılık kederlenir ve içerlenirler, bu halleri onları sarhoş eder. Sanki haz alır gibiler. Başkalarına masum görünürken yakınlarına çatarlar. Ortada hiçbir şey yokken kendilerini mutsuz hissetme ihtiyacı duyarlar.  Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır

DÜNYA GÖZÜYLE

Sorduğunuzda sadece kendi dünyası var. O dünyayı yaratan devin adı toplum. Bu toplum canavarlar yaratıyor. İnsanı dünya gözüyle göremiyoruz. Gözlerimizi tahrip ediyorlar. Asılında o gözler gerçeğin ruhunu görecekti. Hangi gerçeğe göre? Şimdi gerçeğin ruhunu seçemeyen gözlerimiz var.  Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır.

YETİŞKİN ZAMANLAR

Çocuklar umudun kendisiyken yetişkinler umudu arayan yolculardır. Hiçbir zaman bulamayacağımızı biliyor olmamıza rağmen sislerin içindeki ışığın ardından gideriz. Biz yetişkinler çocukların gözlerinde sevgiyle harmanlanmış yaşama elverişli imkanlar buluruz. Sadece onların zamanında yaşamalıyız. Şimdiyse kendi yetişkin dünyamız için çocukların geleceği ile oynuyoruz! Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır

DENGESİ KAYDI

Bilgisiz bir toplum monarşi rejimine doğru kapıyı araladığı gibi cereyan da kalabilir... Bilgi edinmek, merak duygusuyla yerinde soru sorabilme ile öğrenme eğilimine bağlıdır.  Kısacası objektif olabilmek tartıp, ölçüp biçebilmek ve daha sonra değerlendirmeye almak bilimsel bakış açısıyla mümkündür. Bilgi sadece tek başına bir şey ifade etmezken burada bilgiyi harekete geçirecek bireysel sağduyudan da söz edilebilir. Sonuçta bilgi edinmek öğrenmek öğrendiğini uygulayabilmek bireyi ve toplumu nihai hedefe taşımakla ilgilidir. Bilgimizi besleyen bilimsel buluşlarken bilgiyi şekillendirmek ve yerinde kullanıma sunabilmek için düşünen düşündüğünü açıkça söyleyebilen özgür ortamlara ihtiyaç duyulur. Bilginin önünü kesmek geleceğimizi ipotek altına almaktır. Bilgisizlik cehalete gidecek olan trene kesilen bilettir. Bilgi toplumu sosyoekonomik, teknolojik ve bir çok alandaki gelişmelerden haberdar olmak anlamına gelse dahi... Günümüzde bu tanım yeterli görülmemeli...

BUNDAN İBATER

Zeka da lazım. Aklın dinamosu olmasın mı? İyi bir hafızada lazım. Sayısal, duygusal, görsel hafıza... Bunların en azından biri iyi çalışmalı. İnsana ruhta lazım. Her şeyi yakıp kül eden ateşi, ancak ruhun soğutur. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır. 

SEVGİSİZ GÜNLER

Sevgisiz büyüyor çocuk kalıyoruz, en çokta annesini özleyen hasret rüzgarlarıyla savrulan yapraklar gibiyiz. Yağmura hasret ağaçlar gibi. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır.

MİDESİ GENİŞ

Midesi geniş, beyni büyük, zekası kıt canlının adı nedir? İp ucu, başarılan bir şeyde hep kendini öne çıkarmaya bayılır. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır.

YİTİRECEĞİZ

Sonsuzluğun içinde hiç olduğumuzu görmezden geliyoruz. Bir gün gökyüzünden gelecekler; bekliyoruz. Biz bu gezegeni kaderine terk edip gittikten sonra. Torunlarınız bir gün dünyadaki kalıntılar arasında atalarından kalan izleri aramaya gelecek... Zekamız egomuzla palazlanıyor. Sevginin duruluğu yerini nefrete bırakıyor. Ruhumuzu kaybetmekle karşı karşıyayız sağduyumuzu yitirebiliriz. Yitireceğiz. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır.

SANAT İÇİN

Sanat için doğmuş sanatçılar eserlerini zamanın rüzgarına bırakır. Ruhları yelken gibi açılır. Ve zaman hükmeder. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır.

BU AĞITLAR

Açılan yaralar kapanmaz. Dinmez bu ağıtlar. Yüreklerimiz evlat hasretiyle sızlar. Caniler köşe başında. Can Ezgin   Telif Hakkı Saklıdır.

GERÇEĞİN SÖZCÜSÜ

İçimizde gezenler uyanacak. Uyanma zamanı geldi. İnkar ediyor olsalar da zamanı geldiğinde içimizde gezenler birer ikişer uyanacak. Yalanların üzerine kurulmuş olan dünyamız içimizdeki gerçekle bir gün yüzleşecek. Bekleme sırası geldiğinde bu sefer yalan dünyalara hükmedenler bekleyecek. Bu savaş iyi ile kötünün savaşıydı, asırlardır söylenen buydu. En azından bu kadarını biliyorduk. Aslında o savaş dedikleri, iyi ile kötünün değil, yalan üzerine kurulu dünyaya karşı gerçeğin anlaşılması için mücadele verenlerin savaşıydı. Yalan, olmamış bir şeyi olmuş gibi göstermekse, gerçek, olmuş olanı olmamış gibi göstermemektir. Her ne pahasına olursa olsun. Gerçeği ifade etmek saygınlık uyandırır. Dağınıklığı toparlar. Ve bireyi güçlendirir. Toplumu canlandırır, dinamik tutar. Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır.

BİZİMLE YANKILANIR

Hayalleriniz yıllar sonra gerçekleştiğinde içinizdeki o çocuğa hiç bir zaman ihanet etmediğinizden dolayı sesiniz yükselir.  Ne olduğumuzla ve ne olacağımızla ilgili çocukluğumuzun o masum hayalleri bizimle yankılanır! Can Ezgin  Telif Hakkı Saklıdır.

HUYSUZ ve SAHNE

Ölüm, huysuz bir şey... Şimdi yüzümüzdeki o yapmacık maskelere kim tükürecek? Kim bizi ölümün eşiğine gelmeden uyandıracak? Sahne sanatının gücünü ortaya kim koyacak? Can Ezgin Telif Hakkı Saklıdır.

SARKACIN UCUNDA

Bölünmüşlük, önce zamanı keşfettik. Sonra yelkovan ve akrep ile mekanlar içindeki dünyalar bölündü. Senelerce o an, o mucizevi anı mutluluk adına bekledik. O sihirli dakikaları yakalamayı amaçlıyorduk. Halbuki ne akrebin ne yelkovanın ne de sarkacın ucunda sallanan bizdik.  Düşünün, bir kişinin hatalarını, duyarsızlığını, aymazlığını bazen o toplumda yaşayan yüz binler çekiyordu. Biz kendimizi yaşayamadan, özgürlük nedir tatmadan kapana sıkışmış kıvranırken duygu dünyamız birkaç dakikalık zaman dilimine sıkışıp kalıyordu. Geçmişte işlenen hataların bedelini daha sonraki nesiller bir bir ödemek zorunda bırakılıyor ve mahkum ediliyordu.  Yıllarca süren ruhsal acılarla devam eden bölünmüşlük duygusu; çağımızın bu amansız ruh halinin üstü kızgın lavlarla kapatılmış, içten içe soğutulmaya terk edilmişti. Mazide kalan güzel yaşanmışlıklar aklımızın ucuna bile gelmez. Bunu biliyorsunuz. Olumsuzluklar denizinde var olan ruhumuz, sadece irademizle şahlanır. İrade denen şey hayatta kalm...

DELİ SAÇMASI

Kendi kendine zarar verenler deli, başkasına ya da çevresine zarar verenler suçlu. Bir delinin düzenini yıkmaya kalkan, deli; o delinin düzenini koruyan ise kahraman. Ölçütü kim ve ne belirliyor? Delilerin ortak kararı kanun; bir delinin doğruyu söylüyor olması ise deli saçması. Toplumsal düzen, insanı kalıplara dökerek şekil vermeyi amaçlarken bir yandan da kendine benzetmeye çalışarak sınırlıyor. Ruhsal sıkıntılarımızın olması kaçınılmaz; onlarla yaşamayı öğrenmek kolayken, onlarsız yaşamak daha zor. Toplumu ve çevremizdekileri tedavi etmeyi düşünmek yorucu ve saçma. Yani, deli saçması. Evet, deliler doğruyu söyler; ama gerçeği, olması gereken gerçeği olanı öne süremezler. Bizi bu durumlara iten şeyin temelinde, çağımıza uygun olmayan toplumsal beklentiler vardır. Şiddet her zaman bireysel değil, toplumsal bir yöntemdir ve toplumsal çevremizin ıslahı mümkün olmadığı için toplumlarda şiddet egemen kılınmak istenmiştir. Dolayısıyla, toplumsal iradeyi talep edenlerin amaçları çözüm odak...