Dünya yangın yeriydi. Mecaz anlatımlar ozanlara ve diyeceğini diyemeyenlere has gibiydi. Kadınlar gözlerine sürme çekiyor. Erkekler savaş çığlıkları atıyordu. Avcılar ava çıkmak için hazırlık içindeydi. Akşama av şöleni vardı. Şimdiden hazırlıklar yapılmalıydı. Kabilenin en yiğit avcısının eli boş döndüğü görülmemişti. Tez vakitte akşam olmuştu. Avcıların döneceğine yakın gökyüzü akşam kızıllığına dönmüştü. Sanki uzaklarda bir yerlerde büyük bir yangın çıkmıştı. Gökyüzü alev almış yanıyordu. Uzaktan avcıların döndüğünü gören gözcü kulenin tepesindeki davula vurduğunda köylüler işlerini, güçlerini ve uğraşlarını olduğu gibi bırakıp köyün meydanında toplanmaya başlamışlardı. Avcılar köye geldiklerinde avladıkları avlarını köyün meydanına bırakıyor ve sükûnet içinde kenara çekiliyorlardı. Sıra köyün en gözde, yiğit, becerikli avcısına geldiğinde bir anda köylülerin üzerine bir sessizlik çökmüştü. Köyde çıt çıkmıyordu. Çünkü, o yiğit avcı ilk defa bir avdan köyüne eli boş dönmüştü. İ...