Kısacası özgürlük fark edilmeli, arzulanmalı ve hatırlatılmalı. Sanat, ortada duran üstü kapatılmış özgürlüğü fark ettiren, özgürlüğün üstünün hangi imgelerle kapatıldığını vurularken zihinlerdeki kodlanmış kısımlara genel bakış açıları sunuyor. Sonrası ise sırasıyla yüzeysel ve çok yönlü vurgularla arzulara sesleniş; bu sesleniş ise iyi ve kötü arzulara eş güdümlü bir sesleniş olmalı. İnsanlar farkında olmadan etkileyici, düşündürücü ve dönüştürücü sanat eserlerinde hangi tarafa ilgi duyuyorsa o açıdan sanat eserine karşı seyirci olurken seçimini özgür potansiyelle yapma seçeneğine sahip olmayı öğreniyor. İzleyici, eserle birlikte çıktığı kişisel yolculuğunun başındayken, kişisel yazgısıyla yüzleşmeden önce yaptığı seçimlerin iyi mi kötü mü sonuçlar doğuracağını kendi perspektifinden görüyor. Sonra yolculuk sırasında üçüncü aşamaya geliniyor. Hep hatırlama, aklımızdan çıkarmadan özgürlüğü sürekli bir arayış ve tazeleme girişimiyle anımsıyor olmak. Mistik yaklaşımlar bu yolculukta sanatçı ve izleyici için bir amaç olmamalıdır. Belki sadece evrenle zaman zaman kurulabilecek imgesel ve ruhsal bir bağ olabilir.
Can Ezgin
Telif Hakkı Saklıdır
Yorumlar
Yorum Gönder