Sıkıntılı insan, bu dünyada tanrıyı her şekilde aramış ve somut biçimde bulamamış gibi görünüyor. Bulamayınca da yücelik duygularına seslenen tanrılar yaratmış. Yetmeyince yeni koşullar arasından karma dinler icat etmiş. Şöyle, tanrı fiziki koşullar içinde kavuşulacak bir güç değildir. O fizik ötesi bir yapıyı içinde taşıdığı için kullandığımız hiç bir kelimenin karşılığına denk gelmez. Onu hep varlıklar da ve gücü ifade eden kapsamlı içerikler de bulacağımızı kabul ettik. Bir şeyi ele almadan önce ona neden gereksinim duyduğumuzu sorgulamalıyız. Onun bize gereksinimi yokken... Mesela, doğanın bize gereksinimi ne kadar? Ama bizim doğaya gereksinim şeklimiz tartışmasız. Bugün dünyada insanlık yok olsa, dünya macerasına devam edecek. Ama şimdi dünya yok oluşun eşiğini geçse bizden geriye sadece uzayın derinliklerinde yol alan bir kaç fısıltı, gönderdiğimiz mesajlar kalacak. Biz ilerlemek zorundayız. Geleceğimizi değişen dünya koşullarına göre tasarlamalıyız. Çünkü gelecek bir düşten ibaret. Tıpkı geçmiş gibi. Bizi etkisi içine alan her şey bizim geleceğimizi etkiler neye inanıp inanmadığımız da bu etkenler içinde. Dolayısıyla tanrıyı yaratmak bizim harcımız değil. Tıpkı öldüğünü ilan etmek gibi. Gelecek kimsenin kurguladığı gibi olmayabilir.
Can Ezgin
Telif Hakkı Saklıdır
Yorumlar
Yorum Gönder