Hayatta kalabilme becerileri küçümsenecek bir şey değil. Ve zeka konusunda doğaya bakınca ne görüyorum: örgütlü zeka. Biliyorsun, insanların zeki olanları köle ahlakını keşfetmiş. Ben en fazla kendimi anlatmaya çalışabilirim. Sanat, yaratım ve ben; doğaya bakınca dahi sanatçının ruhunu görüyorum. Evet, coşku önemli bir taşkınlık hâli. Yaratıcı enerjinin saçılımı. Doğa, sanatçı ve yaratıcı unsurların alanıysa, insanın öznel bakış açısı bu doğanın yaratıcı eserlerini seyretmek oluyor. Biz yaratıcı enerjinin içinde kalabilseydik, yani bir seyirci ya da tercüman olarak, doğanın gizli bahçeleri gözümüzün önüne serilecekti. Biz ne yaptık? Basit, doğayı taklit ettik ve kutsal ağaçtan yasak elmalı bilgiyi aldık. Şimdiyse her şeyi bildiğimizi sanarak lanetlendik. Dikkat edersen, doğada bir otorite yok. Bu yasak elma hikâyesiyle otoriteyi yarattık. Bu, binlerce, on binlerce yıldır süren doğa ile kurduğumuz temas hâlidir. Biz doğa ile iletişim kurmaya başladığımızda, onun dilinin sanat olduğunu...