İlkel içgüdüler, bastırılmak için değil, yaratıcı yapılarla doğru şekilde
bütünleşmek için vardır.
Sanat, bu öz duygulara ışık tutarak, onları yıkıcılıktan çıkarır ve doğurgan
bir güce dönüştürür.
Dünya artık kabuk değiştirmek zorunda.
Bu değişim, yüzeydeki sıradan bir dönüşümden çok daha fazlasını gerektiriyor.
Bütün bir insanlık, bakışını nereye çevireceğini ve kulağını neye vereceğini
öğrenmeli; çünkü gerçek, çoğu zaman yüzeysel ve yalın olanın hemen yanı başında
sessizce bekler. Eskiden tutunulan kısıtlayıcı algılar ve bağımlı ilişkiler bir
kenara bırakılmalıdır. Karşılıklı anlayış, yozlaşmış ilişkilerin ve tek taraflı
ilkelliklerin önüne geçebilir. Gerçek değişim, yalnızca insanların yüzeysel
düşüncelerine değil, kalpten gelen merhametle yoğrulan iç dünyalarına da
seslenir.
Anlayışa dayanmayan merhamet, yüzsüzce sırtını güce yaslar; ve bu güç,
doğası gereği seçim ve karar anlarında kendini gösterir. Bu yüzden, merhameti
doğuracak seçimlerden ve kararlardan kaçınmamalıyız. Aksi halde, merhamet bir
erdem gibi görünse de, otoriter güçlerin sessizce meşrulaştırıcısına
dönüşebilir. Oysa gerçek merhamet, korkudan ya da zorunluluktan değil, özgür
iradeyle ve bilinçli bir sorumlulukla hayat bulur.
Can Ezgin
Telif Hakkı Saklıdır
Yorumlar
Yorum Gönder